Sonunda az olan 5 harfli 48 kelime var. AZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde az olan kelimeler listesine ya da başında az olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MALAZ
-
-
[isim]
Sulak yer
-
Sürülmemiş, ot bürümüş toprak
-
Su altında kalan, su basmış tarla
-
[isim]
Sulak yer
- AÇMAZ
-
-
[isim]
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu
-
Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz
-
İçinden zor çıkılır durum
-
[isim]
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu
- NİYAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- "Şeyh, sonu gelmez bir ibadet ve niyaz hâlinde, gözleri kapalı, okuyor, üflüyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- ILGAZ
- ...
- KAZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse
-
[isim]
Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse
- İNFAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yürütüm
-
Birine sözünü geçirme
-
[isim]
Yürütüm
- OLMAZ
-
-
[sıfat]
İmkânsız, gerçekleşemez
-
[isim]
Yapılamayacak iş, tutum veya davranış
- "Onun o gözü pekliği, onurla ölümü göze alışıdır ki Atatürk'e olmazları oldurtmak gücünü vermiştir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İmkânsız, gerçekleşemez
- İFRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması
-
Salgı
-
[isim]
Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması
- TINAZ
-
-
[isim]
Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını
-
Yığın
- "Bu surattan kurtulmak için kalkıyor, kitap tınazları arasından, ikisini görebileceği bir yer seçiyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını
- AKMAZ
-
-
[isim]
Durgun su, gölet
-
[isim]
Durgun su, gölet
- PİYAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Haşlanmış kuru fasulyenin üzerine ince doğranmış, tuzla ovulmuş soğan ve maydanoz katıldıktan sonra zeytinyağı, sirke dökülerek yapılan fasulye salatası
-
Kebap, ızgara köfte, balık vb.nin yanına katılan, ince doğranmış ve tuzla öldürülmüş maydanozlu soğan
-
Bir çıkar sağlamak düşüncesiyle söylenen övücü söz
- "Benim bu piyazlara karnım tok."
-
[isim]
Haşlanmış kuru fasulyenin üzerine ince doğranmış, tuzla ovulmuş soğan ve maydanoz katıldıktan sonra zeytinyağı, sirke dökülerek yapılan fasulye salatası
- AYVAZ
-
-
[isim]
Koca, erkek, eş
-
Savaş gemilerinde çalışan cerrah yardımcısı
-
Büyük konaklarda mutfak ve yemek hizmetlerinde çalıştırılan uşak
-
[isim]
Koca, erkek, eş
- KİRAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
-
Bu ağacın kırmızı veya beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi
- "Tabaktan ikişer kiraz daha alıyoruz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
- ENKAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkıntı, döküntü, çöküntü
- "Enkaz hâlini bulmuş olan o bina az zaman içinde, boyalı, badanalı, yepyeni meydana çıktı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yıkıntı, döküntü, çöküntü
- AĞRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Garazlar
-
[isim]
Garazlar
- İHRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kazanma, elde etme, erişme
- "Ölenler şehitlik mertebesini ihraz eyler." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kazanma, elde etme, erişme
- UYMAZ
-
-
[sıfat]
Aykırı, başka türlü, mugayir
-
[sıfat]
Aykırı, başka türlü, mugayir
- HAPAZ
-
-
[isim]
Avuç
-
[isim]
Avuç
- AYNAZ
-
-
[isim]
Bataklık
-
[isim]
Bataklık
- MARAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık
-
Dayanılması güç durum
-
[sıfat]
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
- "Aman ne maraz adamsın!"
-
[isim]
Hastalık