Sonunda afet olan 9 kelime var. AFET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde afet olan kelimeler listesine ya da başında afet olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HİLAFET, KESAFET, KIYAFET, LETAFET, NEZAFET, ZARAFET, ZİYAFET
İZAFET
AFET
A E F T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AFET
3 Harfli Kelimeler
AFT, ATE, TEF
2 Harfli Kelimeler
AF, AT, ET, FA, FE, TA, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZARAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zariflik
- "Sadece zarafetinizin, güzelliğinizin karşıdan hayranı olmuştum." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Zariflik
- NEZAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, paklık
-
[isim]
Temizlik, paklık
- KESAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
- "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Saydam olmama durumu, bulanıklık
-
[isim]
Çokluk, sıklık
- LETAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzellik, hoşluk
- "Evet bu kadının tebessümünde başka letafet var..." (Ahmet Rasim)
-
Yumuşaklık, incelik
- "Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi, diye mırıldandı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güzellik, hoşluk
- KIYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Resmî giysi
- "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- ZİYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- "Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti."
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- HİLAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Halifelik
-
[isim]
Halifelik
- İZAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görelik
-
[isim]
Görelik
- AFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
- "O yıl su baskınları bir afet gibiydi."
-
Kıran
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
- "Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
-
[isim]
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım