Başında adam olan 18 kelime var. Adam ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde adam olan kelimeler listesine ya da sonu adam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında adam bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ADAMAKILLI, ADAMCASINA, ADAMCILLIK, ADAMSIZLIK
ADAMCAĞIZ, ADAMCILIK
ADAMKÖKÜ
ADAMCIK, ADAMCIL, ADAMLIK, ADAMOTU, ADAMSIZ
ADAMAK, ADAMCA, ADAMCI
ADAMA, ADAMI
ADAM
A A D M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ADAM, DAMA
3 Harfli Kelimeler
ADA, AMA, DAM
2 Harfli Kelimeler
AD, AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ADAMSIZLIK
-
-
[isim]
Adamsız olma durumu
-
[isim]
Adamsız olma durumu
- ADAMAKILLI
-
-
[zarf]
Gereğinden çok, iyice
- "Dün akşam benden yediği zılgıttan adamakıllı afallamış görünüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Gereğinden çok, iyice
- ADAMCILLIK
-
-
[isim]
Adamcıl olma durumu
-
[isim]
Adamcıl olma durumu
- ADAMCASINA
-
-
[zarf]
Adamca
-
[zarf]
Adamca
- ADAMCILIK
- ...
- ADAMCAĞIZ
-
-
[isim]
Kendisine karşı sevgi veya acıma duyulan erkek
- "Öyle laf ettim ki adamcağız gezdirmeye mecbur kaldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kendisine karşı sevgi veya acıma duyulan erkek
- ADAMKÖKÜ
-
-
[isim]
Adamotu
-
[isim]
Adamotu
- ADAMCIK
-
-
Kendisine acınılan kimse
- "Bir tarafa dayanıp durdum. Adamcık benimle hiç meşgul olmuyor göründü." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yerilen, küçümsenen kimse
-
Kendisine acınılan kimse
- ADAMLIK
-
-
[isim]
İnsanlık
- "Sen de biraz adamlığın yolunu tutmalısın." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yabanlık
-
[isim]
İnsanlık
- ADAMSIZ
-
-
[sıfat]
Yardımcısız, hizmetçisiz
- "Bu koca ev adamsız çevrilemez."
-
Güvenecek kimsesi olmayan, dayanağı bulunmayan, arkasız
-
Erkeksiz, kocasız
-
[sıfat]
Yardımcısız, hizmetçisiz
- ADAMOTU
-
-
[isim]
Patlıcangillerden, geniş yapraklı, kötü kokulu bir bitki, kankurutan, adamkökü (Mandragora autumnalis)
-
[isim]
Patlıcangillerden, geniş yapraklı, kötü kokulu bir bitki, kankurutan, adamkökü (Mandragora autumnalis)
- ADAMCIL
-
-
[sıfat]
İnsandan ürkmeyen, insana alışmış olan, insana sokulan, sıcakkanlı, munis
- "Hem de ne adamcıldır, ne candır, bilseniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İnsandan ürkmeyen, insana alışmış olan, insana sokulan, sıcakkanlı, munis
- ADAMCI
- ...
- ADAMAK
-
-
[-i]
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal bir güce yönelik istekte bulunmak, nezretmek
-
Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek, ant niteliğinde söz vermek
-
Zaman ayırmak, tahsis etmek
- "Olumlu, verimli bir işe adayacağı zamanını, abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal bir güce yönelik istekte bulunmak, nezretmek
- ADAMCA
-
-
[zarf]
İnsana yaraşır biçimde, adamcasına
-
İnsan sayısı olarak
-
[zarf]
İnsana yaraşır biçimde, adamcasına
- ADAMA
-
-
[isim]
Adamak işi
-
[isim]
Adamak işi
- ADAMI
-
-
bir işi ustalıkla yapan
- "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
- "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."
-
bir işi ustalıkla yapan
- ADAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan
- "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
- "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."
-
Erkek kişi, kadın karşıtı
- "İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak." (Memduh Şevket Esendal)
- "Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi."
-
Birinin yanında ve işinde bulunan kimse
- "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." (Kemal Tahir)
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
- "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." (Cemil Meriç)
-
Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı
- "O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez."
-
Görevli kimse
- "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." (Refik Halit Karay)
-
İyi huylu, güvenilir kimse
- "Amcam, güngörmüş bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir alanda derin bilgisi olan kimse
- "Bir sanatçının, bilim adamının düşünmek için bol zamana ihtiyacı vardır." (Haldun Taner)
-
Bir alanı benimseyen kimse
-
[ünlem]
Bir şeyin önemsenmediği anlatılmak istendiğinde kullanılan söz
- "Adam, vazgeç!"
-
Eş, koca
-
[isim]
İnsan