Sonunda u olan 4 harfli 88 kelime var. U harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da başında u harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇOĞU

  1. [zamir] Bir şeyin büyük bölümü
    • "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İkinci defa düğünümüzden bahsettim: -Biraz daha sabret Sara dedi. Çoğu gitti azı kaldı." (Aka Gündüz)
  2. Çok kimse
    • "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

OLTU
...
TULU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneşin doğması, doğuşu

DARU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İlaç

DORU

  1. [sıfat] Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan (at)
  2. Kızıl (at donu)

FÜRU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dallar, kollar, ayrıntılar
  2. Çocuklar, torunlar

KOKU

  1. [isim] Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
    • "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler." (Sabahattin Ali)
    • "O yokken anası tarafından gönderildiğine şüphe olmayan bütün bu şeylere anasının kokusu sinmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Yaz yağmuru yağdığı vakit burada toprağın güzel kokusunu duymak mümkündür." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Güzel kokmak için sürülen esans
    • "Koku sürünmek."
    • "Yılların gazetecisisin oğlum, iyi haberin kokusunu kilometrelerce uzaktan alırsın." (Ahmet Ümit)
  3. Belirti, işaret
    • "Ortalıkta bir savaş kokusu var."

OTÇU

  1. [isim] Köylerde hekimlik yapan kimse
    • "Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)

TOPU

  1. [zamir] Hepsi
    • "Sarf edilen gayretlerin topu, halkımıza turizmin önemini, yararlarını belletmeye yönelmiş görünüyor." (Necati Cumalı)

UYDU

  1. [isim] Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk
    • "Ay, yerin uydusudur."
  2. Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç
  3. [sıfat] İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kişi)

VUKU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olma, meydana gelme

USÇU

  1. Akılcı
  2. Aklını kullanmasını bilen

KUYU

  1. [isim] Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
    • "Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu." (Haldun Taner)
    • "Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Toprağa kazılan derince çukur
    • "Kireç kuyusu."
  3. İçinden çıkılamayan durum veya yer
  4. Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu

KAMU

  1. [isim] Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
  2. Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme
    • "Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş." (Haldun Taner)
  3. [sıfat] Hep, bütün
    • "Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize." (Yunus Emre)

TOFU

Kelime Kökeni : Japonca

  1. [isim] Soya eti

HUŞU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alçak gönüllülük
  2. Tanrı'ya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma
    • "Süleymaniye'yi olduğu kadar Köln katedralini de aynı huşu ile tavaf ettiklerini gözlerimle gördüm." (Haldun Taner)

PUHU

  1. [isim] Baykuşgillerden, orman, dağ ve kayalıklarda yaşayan, uzunluğu 65 cm, sırtı koyu kahverengi bir kuş türü (Bubo bubo)

SUCU

  1. [isim] Su satan veya evlere su taşıyan kimse, saka

KONU

  1. [isim] Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu
    • "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Üzerinde konuşulan şey, bahis
    • "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)

OLDU

  1. [edat] Evet
  2. [ünlem] Başüstüne

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü