Sonunda üs olan 53 kelime var. ÜS ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üs olan kelimeler listesine ya da başında üs olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KORONAVİRÜS
ORDİNARYÜS, PROSPEKTÜS, RUHÜLKUDÜS
ANTİVİRÜS, ENFARKTÜS, HİPOTENÜS, KONSENSÜS, OKALİPTÜS, TROLEYBÜS
MENİSKÜS, MENÜSKÜS, METROBÜS, TAHARRÜS, TAHASSÜS, TAKALLÜS, TECESSÜS, TENEFFÜS, TEŞEBBÜS, VİTELLÜS
KOSİNÜS, KÜMÜLÜS, MİDİBÜS, MİNİBÜS, OMNİBÜS, PAPİRÜS, TECANÜS, TEESSÜS, TEVARÜS
ABAKÜS, KAKTÜS, KAMPÜS, OTOBÜS, SÜNDÜS, URANÜS
FETÜS, FÜLÜS, GÖĞÜS, KİLÜS, KİMÜS, KUDÜS, PESÜS, SİNÜS, SÜLÜS, TİFÜS, TİMÜS, VENÜS, VİRÜS
ANÜS, OBÜS
KÜS, SÜS
ÜS
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KORONAVİRÜS
- ...
- ORDİNARYÜS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Türk üniversitelerinde 1960 öncesinde, en az beş yıl profesörlük yapmış, bilimsel çalışmalarıyla kendini tanıtmış öğretim üyeleri arasından seçilerek bir kürsünün yönetimiyle görevlendirilen kimselere verilen unvan
-
[isim]
Türk üniversitelerinde 1960 öncesinde, en az beş yıl profesörlük yapmış, bilimsel çalışmalarıyla kendini tanıtmış öğretim üyeleri arasından seçilerek bir kürsünün yönetimiyle görevlendirilen kimselere verilen unvan
- RUHÜLKUDÜS
- ...
- PROSPEKTÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanıtmalık, tarife
-
[isim]
Tanıtmalık, tarife
- HİPOTENÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar
-
[isim]
Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar
- KONSENSÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzlaşma, uzlaşı, uzlaşım
-
[isim]
Uzlaşma, uzlaşı, uzlaşım
- OKALİPTÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mersingillerden, asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç (Eucalyptus globulus)
-
[isim]
Mersingillerden, asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç (Eucalyptus globulus)
- ENFARKTÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir organda, bir atardamarın, doku bozukluğu sonucu kan pıhtısı ile tıkanması
- "Kalp enfarktüsü. Akciğer enfarktüsü."
-
[isim]
Bir organda, bir atardamarın, doku bozukluğu sonucu kan pıhtısı ile tıkanması
- TROLEYBÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehir içi yollarda, bir hava hattından elektrik akımı alarak çalışan otobüs, telli otobüs, boynuzlu
-
[isim]
Şehir içi yollarda, bir hava hattından elektrik akımı alarak çalışan otobüs, telli otobüs, boynuzlu
- ANTİVİRÜS
- ...
- VİTELLÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin hepsi
-
[isim]
Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin hepsi
- METROBÜS
- ...
- MENİSKÜS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Diz eklemlerinde kemik arasındaki kıkırdak yapıda oluşan yaralanma, menüsküs
-
[isim]
Diz eklemlerinde kemik arasındaki kıkırdak yapıda oluşan yaralanma, menüsküs
- TECESSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma
- "Yahya Kemal tecessüsü, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
Merakını gidermeye çalışma, görme, anlama merakı
- "Yenemediğim bir tecessüs beni, bu iki sefilin yanına kadar sürükledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma
- TAHASSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygulanma, duygulanım
- "Tahassüsünü ancak bu sakin gözyaşlarıyla ifade etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Duygulanma, duygulanım
- MENÜSKÜS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Menisküs
-
[isim]
Menisküs
- TENEFFÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solunum
- "Sanki teneffüs ettiği havayı kollayan bir tilki gibi tetikte, sihirli ve hamarat görünürdü." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Temiz hava almak, dinlenmek için verilen ara
- "Bizim mektebin teneffüs saatlerini hatırlatan bu kısa konuşma aralarında..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Orada insanlığın, faziletin, sevginin havasını teneffüs edeceğiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Solunum
- TAHARRÜS
- ...
- TEŞEBBÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girişim, girişme
- "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Girişim, girişme
- TAKALLÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kasılma
- "Beynim uğulduyor, gözlerimin havası kıvılcımlanıyor, parmaklarım takallüs ediyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kasılma