Başında çe olan 8 harfli 69 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVRİLİŞ
-
-
[isim]
Çevrilme işi veya biçimi
-
[isim]
Çevrilme işi veya biçimi
- ÇEKİLMEK
-
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak
- "Ağlar çekiliyor dalyanlarda." (Orhan Veli Kanık)
-
[-e]
Kendini geriye veya bir yana çekmek
-
[-den]
Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
- "Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim." (Tarık Buğra)
-
Azalmak
-
Yok olmak
- "İneğin sütü çekildi."
-
[-e]
Bir yere geçmek
- "Bir köşeye çekilerek ben de bir çay getirttim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
- "Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayak takımı her gün artıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Geri gitmek, ricat etmek
- "Türklerin çekilmesiyle beraber hain ve zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Katılmamak, vazgeçmek
- "Yarışmadan çekildi."
-
Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
- "Çekilmez dert."
-
Tartılmak
-
[nsz]
Çekme işi yapılmak
- ÇEKİKLİK
-
-
[isim]
Çekik olma durumu
-
[isim]
Çekik olma durumu
- ÇEYİZLİK
-
-
[isim]
Çeyiz eşyası
- "Obanın kızları geceyi gündüze katmışlar, çeyizlikler hazırlamışlardı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Çeyiz olarak hazırlanan, çeyiz için ayrılan
-
[isim]
Çeyiz eşyası
- ÇEKİRDEK
-
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
- "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ağaçlarda soyulmayan bölüm
-
Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
- "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
-
Atom çekirdeği
-
Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
-
[sıfat]
Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
- "Çekirdek kadro."
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- ÇELEBİCE
-
-
[sıfat]
Çelebiye yakışır, çelebi gibi
-
[zarf]
Çelebiye yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çelebiye yakışır, çelebi gibi
- ÇEPERSİZ
-
-
[sıfat]
Çeperi olmayan
-
[sıfat]
Çeperi olmayan
- ÇEMREMEK
-
-
[-i]
Kolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak
-
[-i]
Kolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak
- ÇEKMEKÖY
- ...
- ÇEMKİRİŞ
-
-
[isim]
Çemkirme işi veya biçimi
-
[isim]
Çemkirme işi veya biçimi
- ÇETREFİL
-
-
[sıfat]
Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç
- "Çetrefil siyasete aklım ermez." (Atilla İlhan)
-
Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan (dil)
- "Onun çetrefil bir dili var."
-
Sarp, engelli ve engebeli (yer)
- "Bu engebeli, orasından burasından kayalıklı sel yataklarıyla kesilmiş çetrefil arazide, yönlerini bulmalarını kolaylaştıracak bir harita..." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç
- ÇEŞNİLİK
-
-
[isim]
Yemeğe çeşni vermek için katılan baharat vb
-
[isim]
Yemeğe çeşni vermek için katılan baharat vb
- ÇEVRİMLİ
-
-
[sıfat]
İşi iyi yöneten, becerikli, idareli
-
[sıfat]
İşi iyi yöneten, becerikli, idareli
- ÇEKİŞMEK
-
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- "Halat çekişmek."
- "Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir şeyi birbirine karşı çekmek
- "Bıçak çekişmek."
-
Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek
- "Kura çekiştiler."
-
Ağız kavgası etmek
- "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." (Peyami Safa)
-
Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
- "Takımımız birincilik için çekişiyor."
-
[nsz]
İki yönünden karşılıklı çekmek
- ÇEKİMSER
-
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
-
[sıfat]
Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif
- ÇENGELLİ
-
-
[sıfat]
Çengeli olan veya ucu çengel biçiminde olan
- "Odada ne kordon ne çengelli çiviye benzer bir şey ele geçirememiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çengeli olan veya ucu çengel biçiminde olan
- ÇEVRİLME
-
-
[isim]
Çevrilmek işi
- "Almancadan çevrilme romanlar yayımlıyor."
-
[isim]
Çevrilmek işi
- ÇENEKSİZ
-
-
[sıfat]
Çeneği olmayan veya çenekleri iyi görülemeyen
-
[sıfat]
Çeneği olmayan veya çenekleri iyi görülemeyen
- ÇEKÇEKLİ
- ...
- ÇELİŞMEK
-
-
[nsz]
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek, tutarsız olmak, mütenakız olmak
-
[nsz]
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek, tutarsız olmak, mütenakız olmak