Başında ça olan 5 harfli 62 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAYLI

  1. [sıfat] İçinde çay bulunan

ÇABUK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Aceleci
    • "Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Çağırınız kuzum, rica ederim çağırınız hem biraz çabuk olunuz" (Peyami Safa)
  2. [zarf] Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
    • "Yazıma çabuk cevap geldi." (Aka Gündüz)
  3. [ünlem] "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü

ÇALAR

  1. [isim] Farklılık veya anlam inceliği, nüans

ÇAKIL

  1. [isim] Çakıl taşı
    • "Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü." (Necati Cumalı)

ÇALIM

  1. [isim] Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
    • "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
    • "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
  2. Kılıcın keskin yanı
  3. Menzil, erim
    • "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
  4. Biraz benzeme, andırma
  5. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
  6. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi

ÇAĞLA

  1. [isim] Badem, kayısı, erik vb. tek çekirdekli yemişlerin körpeyken yenilebilen ham şekli

ÇALTI

  1. [isim] Diken, çalı

ÇANLI

  1. [sıfat] Çanı olan

ÇARHA
...
ÇAPMA

  1. [isim] Çapmak işi

ÇAKIŞ

  1. [isim] Çakma işi veya biçimi

ÇAVMA

  1. [isim] Çavmak işi

ÇAVUŞ

  1. [isim] Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
  2. Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli
  3. Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli
  4. Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş
    • "Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor." (Refik Halit Karay)
  5. Askerî okullarda sınıf başkanı
    • "İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur." (Falih Rıfkı Atay)

ÇAYIR

  1. [isim] Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer
    • "Çocukların neşesi birdenbire sönmüş, çayıra bir eski mezarlık sükûtu çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Böyle yerde biten ot

ÇAPAK

  1. [isim] Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
  2. Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça
  3. Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz

ÇAĞRI

  1. [isim] Birinin bir yere gelmesini isteme, davet
    • "Bu gizli çağrı neden icap ediyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Çağrı cihazı

ÇATMA

  1. [isim] Çatmak işi
  2. Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça
  3. Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı
  4. Bir çeşit döşemelik kumaş
    • "Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti." (Halide Edip Adıvar)
  5. Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları
  6. Semerin ağaç kısmı
  7. Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet

ÇATIŞ

  1. [isim] Çatma işi veya biçimi

ÇAKIN

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Şimşek

ÇATKI

  1. [isim] Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü
    • "Tüfek çatkısı."
  2. Sehpa
  3. Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı
    • "Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Bir işin bütününün veya parçalarının bir araya getirilmesinde uyulan yöntem

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü