Sonunda şu olan 11 kelime var. ŞU ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şu olan kelimeler listesine ya da başında şu olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARINCAKUŞU
HAMSİKUŞU
MOGADİŞU
KONUŞU
HAPŞU, KOMŞU, TURŞU
HUŞU, KOŞU, POŞU
ŞU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARINCAKUŞU
- ...
- HAMSİKUŞU
-
-
[isim]
Baharat, un ve yumurtaya bulanarak yapılan hamsi tavası
-
[isim]
Baharat, un ve yumurtaya bulanarak yapılan hamsi tavası
- MOGADİŞU
- ...
- KONUŞU
-
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
- HAPŞU
-
-
[ünlem]
Hapşırırken çıkan ses
-
[ünlem]
Hapşırırken çıkan ses
- TURŞU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
- "Bütün gün çocukların peşinde koşmaktan turşusu çıkmış ihtiyar lalanın karanlık bir köşede horladığı işitiliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir kısmetin çıkar çıkmaz seni vereceğiz. Turşunu kuracak değiliz ya!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bitkin, yorgun
- "Portakalların turşusu çıkmış."
-
[isim]
Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
- KOMŞU
-
-
[isim]
Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad
-
[sıfat]
Sınır ortaklığı bulunan, mücavir
- "Komşu bahçeler arasında da pek kullanılmayan yan kapılar vardı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad
- KOŞU
-
-
[isim]
Koşarak yapılan yarış
- "Sonra elinde boş tasla çeşmeye doğru bir koşu koparıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
At yarışı
- "Koşuların sonuçlarından başka bir şey düşünmesini engelleyen bir hastalığa dönüşmüş." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Koşarak yapılan yarış
- POŞU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb.nden yapılmış bir tür baş örtüsü, dolama
- "Ege köylülerinin güneşe karşı başlarına sardıkları renkli iki poşu, bir dizi de deve çanı almıştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb.nden yapılmış bir tür baş örtüsü, dolama
- HUŞU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçak gönüllülük
-
Tanrı'ya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma
- "Süleymaniye'yi olduğu kadar Köln katedralini de aynı huşu ile tavaf ettiklerini gözlerimle gördüm." (Haldun Taner)
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- ŞU
-
-
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz
- "Masanın üstünde şu mektubu buldu" (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle şunun şurasında ne var ki ağzımızın tadını kaçırıyorsunuz." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zamir]
Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan söz
- "Bunu istemem, şunu isterim."
- "Şu sırada bütün belalar neredeysem gelip beni buluyor" (Atilla İlhan)
-
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz