Başında şe olan 6 harfli 34 kelime var. Şe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şe olan kelimeler listesine ya da sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında şe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EŞ, ŞE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞEKLEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Biçim bakımından, biçim yönünden

ŞEBEKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
  2. Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
  3. Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
    • "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)

ŞENLİK

  1. [isim] Şen olma durumu, şetaret
    • "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
    • "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." (Tarık Buğra)
  3. Festival
  4. Sevinç, neşe
    • "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." (Memduh Şevket Esendal)

ŞEBBOY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turpgillerden, güzel kokulu, dar yapraklı, değişik renkli çiçekleri olan, çok yıllık ve otsu bir süs bitkisi (Cheiranthus cheiri)

ŞEFKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
    • "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)

ŞEŞYEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün birli gelmesi

ŞECAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik
    • "Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler." (Koca Ragıp Paşa)

ŞERBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
    • "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
  2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
    • "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bazı maddelerin suda eritilmişi
    • "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
  4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

ŞEŞÜDÜ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün ikili gelmesi

ŞEREFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer
    • "İstanbul'un kandilleri bile yanmayan şerefelerinde eski ışıkları arar." (Ruşen Eşref Ünaydın)

ŞEYTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
    • "Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım." (Haldun Taner)
    • "Birden, şeytan geçmiş gibi bir sükût oldu." (Haldun Taner)
    • "Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık."
  2. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse
    • "O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [sıfat] Çok kurnaz, uyanık (kimse)

ŞERGİL

  1. [isim] Askıntı, baş belası

ŞEŞÜSE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi

ŞEHVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cinsel istek, kösnü
    • "Düşman zabitinin gözlerinde şehvet arzuları yandı." (Reşat Enis)
  2. Aşırı istek
    • "Her sabah masamıza yeni bir şehvetle geçtik." (Haldun Taner)

ŞEFAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık

ŞEFLİK

  1. [isim] Şef olma durumu
    • "Biraz önce şeflik taslayan biraz sonra uysal bir uyruk olur." (Haldun Taner)
  2. Şefin çalıştığı daire
    • "İstasyon şefliği."

ŞERİAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
    • "Ben bir şey yapamam, şeriatın kestiği parmak acımaz, ne yapayım, Allah acısın." (Memduh Şevket Esendal)

ŞEVKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet

ŞEBNEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çiy

ŞEHNAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam adı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü