Başında çı olan 9 harfli 43 kelime var. Çı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çı olan kelimeler listesine ya da sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIKILANMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkılanmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkılanmak işi
                    
                    
- ÇIKMAKLIK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkma durumunda olma
                    
                    - "Hâlbuki ayrılık acısına ve ayrılık seslerine, bildik çıkmaklığım gerekti." (Refik Halit Karay)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkma durumunda olma
                    
                    
- ÇIBANBAŞI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Yaranın ucu
                    
                    
- 
                    
                        Kurcalandığı, üzerine düşüldüğü takdirde ağır veya kötü bir sonuca varılması muhtemel konu
                    
                    
- 
                    
                        Genel kurallara aykırı davranış içinde olan kimse
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Yaranın ucu
                    
                    
- ÇIĞIRTMAK
- 
    - 
                        [-i]
                    
                        Çağırtmak
                    
                    
 
- 
                        [-i]
                    
                        Çağırtmak
                    
                    
- ÇIRPINMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        Acı ile debelenmek
                    
                    - "Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık." (Orhan Veli Kanık)
 
- 
                    
                        Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek
                    
                    
- 
                    
                        Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
                    
                    - "Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir gün sırtlayıp beni götürdüler." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
 
- 
                    
                        Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak
                    
                    - "Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız, diye çırpınıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
 
- 
                    
                        Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak
                    
                    - "Bir hizmetinizde bulunabilmek, işinizde size yardım etmek, size yararlı olmak için çırpınacak, elinden geleni yapacaktır." (Memduh Şevket Esendal)
 
 
- 
                        [nsz]
                    
                        Acı ile debelenmek
                    
                    
- ÇIKABİLME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkabilmek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkabilmek işi
                    
                    
- ÇILGINLIK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Aşırı davranış
                    
                    - "Yeşil gözlerinde mahmurluk, sarhoşluk ve çılgınlığa benzer acayip pırıltılar vardı." (Haldun Taner)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Aşırı davranış
                    
                    
- ÇIKRIKSIZ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Çıkrığı olmayan
                    
                    - "... yayvan bir incir ağacı ile çıkrıksız bir kuyu ve duvar kalıntıları kararmış olan yangın yerine bakıyordu." (Tarık Buğra)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çıkrığı olmayan
                    
                    
- ÇIRPIŞMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        Kuşlar kanatlarını oynatmak
                    
                    
 
- 
                        [nsz]
                    
                        Kuşlar kanatlarını oynatmak
                    
                    
- ÇIKIVERME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkıvermek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkıvermek işi
                    
                    
- ÇILDIRTMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıldırtmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıldırtmak işi
                    
                    
- ÇIRPILMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        Çırpma işine konu olmak
                    
                    
 
- 
                        [nsz]
                    
                        Çırpma işine konu olmak
                    
                    
- ÇIPLAKLIK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıplak olma durumu
                    
                    - "Bugün bir ikinci moda da çıplaklıktır fakat bu bir sözde çıplaklıktır." (Halide Edip Adıvar)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıplak olma durumu
                    
                    
- ÇIĞALANMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çığalanmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çığalanmak işi
                    
                    
- ÇIRÇIPLAK
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Çırılçıplak
                    
                    - "Hasta binlerle, bakan yok; diriler çırçıplak / Ölüler kaskatı olmuş, hani kim kaldıracak?" (Mehmet Akif Ersoy)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çırılçıplak
                    
                    
- ÇIKAGELME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkagelmek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkagelmek işi
                    
                    
- ÇINGIRDAK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıngırak
                    
                    
- 
                    
                        Çocuk oyuncağı olarak kullanılan saplı bir tür çıngırak
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıngırak
                    
                    
- ÇIĞRIŞMAK
- ...
- ÇIKAYAZMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çıkayazmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çıkayazmak işi
                    
                    
- ÇITLATMAK
- 
    - 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
                    
                    - "Asabiyetle parmaklarını çıtlattı." (Aka Gündüz)
 
- 
                    
                        Antep fıstığının kabuğunu aralamak
                    
                    
- 
                    
                        İş parçalarının bazı yerlerini oyup çıkarmadan makasla kesmek
                    
                    
- 
                        [-i]
                    
                        Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek
                    
                    - "Kim bana bu sevdanın sonu çıkmaz olduğunu hafif yollu çıtlatacak olsa kırılarak karşı çıkıyor, çıtlatana düşman kesiliyordum." (Necati Cumalı)
 
 
- 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
                    
                    
