Başında çağ olan 8 harfli 12 kelime var. Çağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çağ olan kelimeler listesine ya da sonu çağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAĞ
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAĞRIŞIM
-
-
[isim]
Bir düşünce, görüntü vb.nin bir başkasını hatırlatması
- "Goethe denince herkesin aklına gelen ilk çağrışım, dünyanın sayılı iki üç dâhi yazarından biri olduğudur." (Haldun Taner)
-
Davranışlar, düşünceler ve kavramlar arasında yer ve zaman birliğinin etkisiyle kurulan bağlantılar sonucu, bilinç alanına bunlardan birisi girdiğinde ötekini de bilince çekmesi olayı, tedai
- "Gününde dedikleriyle günümüzde olanlar arasında kolaylıkla çağrışımlar, karşılaştırmalar kurabiliriz." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bir düşünce, görüntü vb.nin bir başkasını hatırlatması
- ÇAĞLAMAK
-
-
[nsz]
Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
- "Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden." (Ömer Bedrettin Uşaklı)
-
Coşmak
- "Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
- ÇAĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Çağlama işi veya biçimi
-
[isim]
Çağlama işi veya biçimi
- ÇAĞLAYAN
-
-
[isim]
Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar
- "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar
- ÇAĞRILIK
-
-
[isim]
Davet için yazılan kâğıt, davetiye, okuntu
-
[isim]
Davet için yazılan kâğıt, davetiye, okuntu
- ÇAĞRISIZ
-
-
[sıfat]
Çağrılmamış veya çağrılmayan (kimse)
-
[sıfat]
Çağrılmamış veya çağrılmayan (kimse)
- ÇAĞIRMAK
-
-
[-i]
Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
- "Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek
- "O akşam Orhan'ı yemeğe çağırdı." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Binmek için bir araç istemek
- "Bir taksi çağırdım." (Cahit Uçuk)
-
[nsz]
Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek
- "Türküler çağırarak tahta siliyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
- ÇAĞRILMA
-
-
[isim]
Çağrılmak işi
-
[isim]
Çağrılmak işi
- ÇAĞRILIŞ
-
-
[isim]
Çağrılma işi veya biçimi
-
[isim]
Çağrılma işi veya biçimi
- ÇAĞIRTMA
-
-
[isim]
Çağırtmak işi
-
[isim]
Çağırtmak işi
- ÇAĞRIŞMA
-
-
[isim]
Çağrışmak işi
- "Sağdan soldan bağrışmalar, çağrışmalar, üstüne saldırır gibi davranışlar..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Çağrışmak işi
- ÇAĞLAYIK
-
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak