Başında ça olan 5 harfli 62 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAPMA

  1. [isim] Çapmak işi

ÇATKI

  1. [isim] Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü
    • "Tüfek çatkısı."
  2. Sehpa
  3. Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı
    • "Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Bir işin bütününün veya parçalarının bir araya getirilmesinde uyulan yöntem

ÇAKMA

  1. [isim] Çakmak işi
  2. Vurulup çakılarak yapılmış kuyumcu işi
  3. Bu işte kullanılan kuyumcu kalıbı
  4. Deri hastalığı, yara, çıban

ÇAMAT

  1. [isim] Avlanılmış balıkları elde taşımaya yarar çengel askı

ÇALTI

  1. [isim] Diken, çalı

ÇAYAN

  1. [isim] Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan

ÇAĞMA

  1. [isim] Çağmak işi

ÇAKAR

  1. [isim] Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
  2. Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
    • "Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı."

ÇANCI

  1. [isim] Çan yapan veya satan kimse
  2. Çan çalmakla görevli kimse

ÇATAK

  1. [isim] İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
    • "Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Yapışık, ikiz (meyve)
  3. [sıfat] Kavgacı

ÇAKIM

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Şimşek

ÇALMA

  1. Hırsızlık, sirkat
    • "Rüyamıza kadar giren bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Başa sarılan sarık
  3. [sıfat] Çalınmış
    • "Çalma mal."
  4. [sıfat] Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş
    • "Çalma çiçekli bir gümüş vazo."
  5. Kibrit
  6. [isim] Çalmak işi
    • "Kimsenin bilmediği bir havayı çalmaya başladılar." (Halit Fahri Ozansoy)

ÇARŞI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
    • "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇALAP
...
ÇAKIL

  1. [isim] Çakıl taşı
    • "Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü." (Necati Cumalı)

ÇAMÇA

  1. [isim] Sazangillerden, pullarından yalancı inci yapılan bir ırmak balığı (Leuciscus rutilus)

ÇARPI

  1. [isim] Kaba sıva, çarpma sıva
  2. Birbiriyle çarpılan iki sayı arasına konulan işaret: "a x b" veya "a . b", "a çarpı b" diye okunur

ÇALGI

  1. [isim] Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman
    • "Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor." (Peyami Safa)
  2. Çalgı çalma, müzik
    • "Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi." (Peyami Safa)
  3. Müzik topluluğu
    • "Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

ÇALIM

  1. [isim] Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
    • "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
    • "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
  2. Kılıcın keskin yanı
  3. Menzil, erim
    • "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
  4. Biraz benzeme, andırma
  5. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
  6. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi

ÇASAR

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü