Sonunda zin olan 13 kelime var. ZİN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zin olan kelimeler listesine ya da başında zin olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BAŞMÜEZZİN
MÜTEVAZİN
LİMUZİN, MAGAZİN, MÜEZZİN
BENZİN, DREZİN
DİZİN, ERZİN, HAZİN, KUZİN, VEZİN
İZİN
N Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İN, İZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAŞMÜEZZİN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Birden çok müezzin bulunan camilerde en kıdemli müezzin
-
[isim]
Birden çok müezzin bulunan camilerde en kıdemli müezzin
- MÜTEVAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
- MÜEZZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Namaz vakitlerini bildirmek için ezan okuyan din görevlisi
-
[isim]
Namaz vakitlerini bildirmek için ezan okuyan din görevlisi
- LİMUZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde her türlü donanım bulunan lüks, uzun ve geniş otomobil türü
-
[isim]
İçinde her türlü donanım bulunan lüks, uzun ve geniş otomobil türü
- MAGAZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Halkın çoğunluğunu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın
- "Jimmy, ince belli, uzun bacaklı, filmlerde, magazinlerde gördüğümüz standart Amerikan bahriyelisi..." (Haldun Taner)
-
Genellikle sanat, eğlence ve spor dünyasında tanınmış kişilerle ilgili haber ve yorum
-
[isim]
Halkın çoğunluğunu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın
- DREZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yollarında yol kontrol ve bakımı için kullanılan küçük araba
-
[isim]
Demir yollarında yol kontrol ve bakımı için kullanılan küçük araba
- BENZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
-
Bir tür organik yağ çözücü
-
Benzen
-
[isim]
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
- HAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
- "Her şey dayanılmayacak kadar hazindi." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
- KUZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu, kız yeğen, böle
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu, kız yeğen, böle
- DİZİN
-
-
[isim]
Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserin arkasında yer alan alfabetik liste, endeks, indeks, fihrist
-
Belli bir konuda çıkan kitap ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir kitap veya süreli yayın biçiminde çıkan eser
-
Kitaplık, belge vb. için düzenlenen belli bir bilginin veya belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli liste
-
[isim]
Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserin arkasında yer alan alfabetik liste, endeks, indeks, fihrist
- ERZİN
- ...
- VEZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tartı
-
Ölçü
- "Ben hiç vezne, kafiyeye bakmam, bu bana bir Allah vergisi, içimden gelir söylerim." (Memduh Şevket Esendal)
- "Divan şairlerimiz aruz vezninde pek güzel kasideler, gazeller yazmışlar." (Burhan Felek)
-
[isim]
Tartı
- İZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
- "Viyana'dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Çalıştığı bankanın müdürlerinden birinin kızıyla nişanlanmak için izin alıp Edirne'ye gitmişti." (Memduh Şevket Esendal)
- "Annemden Hasan'la beraber Yeşilköy'e gitmek için izin istedim." (Halide Edip Adıvar)
- "Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil
- "Yıllık iznini kullanıyor."
-
[isim]
Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet