Başında zayıf olan 11 kelime var. Zayıf ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zayıf olan kelimeler listesine ya da sonu zayıf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında zayıf bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

ZAYIFLATABİLMEK, ZAYIFLAYABİLMEK

14 Harfli Kelimeler

ZAYIFLATABİLME, ZAYIFLAYABİLME

11 Harfli Kelimeler

ZAYIFLATMAK

10 Harfli Kelimeler

ZAYIFLAMAK, ZAYIFLATMA, ZAYIFLAYIŞ

9 Harfli Kelimeler

ZAYIFLAMA

8 Harfli Kelimeler

ZAYIFLIK

5 Harfli Kelimeler

ZAYIF


Kelime bulma makinesi

A F I Y Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

ZAYIF

4 Harfli Kelimeler

YAZI

3 Harfli Kelimeler

AYI, AZI, FAY, FAZ, YAZ

2 Harfli Kelimeler

AF, AY, AZ, FA, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZAYIFLATABİLMEK
...
ZAYIFLAYABİLMEK
...
ZAYIFLAYABİLME
...
ZAYIFLATABİLME
...
ZAYIFLATMAK

  1. [-i] Zayıf olmasına yol açmak
    • "Zayıflamaktan değil, onu zayıflatmaktan çekinmiyordum." (Falih Rıfkı Atay)

ZAYIFLAMAK

  1. [nsz] Zayıf duruma gelmek
    • "Paşa, kendisini görenleri tanımayacak kadar zayıflamıştı." (Ömer Seyfettin)

ZAYIFLATMA

  1. [isim] Zayıflatmak işi

ZAYIFLAYIŞ

  1. [isim] Zayıflama işi veya biçimi

ZAYIFLAMA

  1. [isim] Zayıflamak işi
    • "Sanki pek şişman bir şeymiş gibi zayıflama hastalığına tutulmuştu." (Memduh Şevket Esendal)

ZAYIFLIK

  1. [isim] Zayıf olma durumu

ZAYIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)
    • "Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Güya bu sene biraz zayıf düşmüşüm." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Muhalefeti hep zayıf düşüren, muhalefeti hep hedefinden uzaklaştıran kusur, ondaki bu sonsuz kanma ve aldanma huyudur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kendisini en zayıf yerinden yakalamak istediğinden şüphelenir gibi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan
    • "Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf."
  3. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan
    • "Zayıf bir yapı."
  4. Önemli, güvenilir olmayan
    • "Zayıf bir bilgi."
  5. Çok az
    • "Zayıf bir ihtimal."
  6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan
    • "Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık."
  7. [isim] Başarısızlığı gösteren not
  8. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz
    • "Zayıf bir öğretmen."
  9. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan
    • "Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü