Sonunda z olan 3 harfli 50 kelime var. Z harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da başında z harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖZ

  1. [isim] Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
    • "Aklıma bu maaş meselesinden bir kere de Ahmet Kerim'e söz açmak geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Toplantıda ilk olarak başkan söz aldı."
    • "Numaralar okunuyor, görüşüyoruz, gruplardan gruplara sözler atıyoruz, şakalar ediyoruz, ne hoş eğleniyoruz." (Refik Halit Karay)
    • "Söz bir, Allah bir, seni ele vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük
    • "İşimin yapılacağı konusunda bakandan söz aldım."
    • "Sarhoşlar söz atıyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu toplantıda büyüklere söz düşmüyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Hâlbuki bu münasebetsiz dedikodular mektebe de söz getirmeye başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
    • "Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti
    • "Ortalıkta bir söz dolaşıyor."
  5. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme
    • "O, sözünde duran bir adamdır."
  6. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte
    • "Şarkının sözleri çok anlamlı."

DAZ

  1. [sıfat] Saçı dökülmüş (baş), dazlak
  2. Çıplak (toprak)

BEZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma
    • "Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Pamuktan, düz dokuma
    • "Amerikan bezi. Kaput bezi."
    • "Ben senin az mı bezini yıkadım."
  3. Herhangi bir cins kumaş
    • "Çadır bezi. Yelken bezi."
  4. Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
  5. Gelişigüzel kumaş parçası, çaput
    • "Şurasını ıslak bezle silmeli."
  6. [sıfat] Kumaş veya dokumadan yapılmış
    • "Bez bebek."

BİZ

  1. [zamir] Çokluk birinci kişiyi gösteren söz
    • "Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz!" (Atatürk)
    • "Şehir uşağıyız. Bize de mi lolo? Bu işin içinde bir karı dalaveresi olduğunu anladım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bazen teklik birinci kişi zamiri "ben" yerine kullanılan bir söz
    • "Biz kendisini aldığımız zaman vücudu pek ince idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

LAZ
...
FAZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektrik geriliminde evre

TUZ

  1. [isim] Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde
    • "Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere, tuz buz etmiş." (Rıfat Ilgaz)
    • "Küçük votka kadehleri, mermi ıslıklarıyla aynalara çarpıp tuzla buz oluyorlar." (Atilla İlhan)
  2. Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür (NaCl)

KEZ

  1. [isim] Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer
    • "İki kez İstanbul'a gittim."

POZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim ve fotoğrafta duruş
    • "Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Büyük yazar pozlarındalar ama, edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var." (Nezihe Meriç)
  2. Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
  3. Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare
  4. Kurum, çalım

CIZ

  1. [isim] Çocuk dilinde ateş
  2. Kızgın yağın içine bir şey atıldığında çıkan ses

ŞAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ayrık, kural dışı, müstesna

BÜZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Künk

RAZ
...
TÖZ

  1. [isim] Kök, asıl, cevher
  2. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher

GEZ

  1. [isim] Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
    • "Bağ hendeğine sinip tüfeği geze aldım." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik

ARZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sunma
  2. Piyasaya mal sürülmesi
    • "Demin de arz ettiğim gibi karakolda izah ederim." (Tarık Buğra)
  3. Yüksek bir makama anlatma, bildirme

GİZ

  1. [isim] Sır
    • "O gün çözer gibi olmuştu Kütahya çinilerindeki dipdiri renklerin gizini." (Necati Cumalı)

GAZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tül

TİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İnce, keskin (ses)
    • "Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş." (Halide Edip Adıvar)

KOZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ceviz
    • "Artık iki taraf da son kozlarını oynamak, sonlarının üzerine yürümek zorunda idiler." (Tarık Buğra)
    • "Mümeyyiz Efendi varsın bekçi ile kozunu pay etsin..." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt
    • "Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı
    • "Başvurduğu bu olağanüstü tabiyede varlığını değil, yokluğunu koz olarak kullanmıştır." (Haldun Taner)
  4. Karşısındakini alt edecek etkili şey

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü