Sonunda z olan 2 harfli 4 kelime var. Z harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde z harfi olan kelimeler listesine ya da başında z harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AZ

  1. [sıfat] Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik
    • "Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Saçlarının tamamı ağarmış. Az buz değil üç yılı doldurduk birlikte." (Ayşe Kulin)
    • "Sen de az değilsin, muziplikte ona taş çıkartırsın."
    • "Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [zarf] Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

İZ

  1. [isim] Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
    • "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Felaketler, ıstıraplar, matemler ruhumuzda âdeta bir yara gibi derin bir iz bırakıyor." (Ömer Seyfettin)
    • "Sonradan onun da izini sürüp yerini buldum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
    • "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
    • "Cinayet izleri."
  4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
    • "O çağ uygarlığından iz kalmadı."
  5. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

UZ

  1. [sıfat] İyi, güzel
  2. İşe yatkın, becerikli, mahir

ÖZ

  1. [isim] Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
    • "Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti." (Haldun Taner)
    • "Özü sözü bir, yürekli bir kişi idi." (Haldun Taner)
  2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
    • "Öz eleştiri, öz geçmiş, öz yönetim."
  3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
    • "Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü."
  4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
  5. [zamir] Kendi, zat
    • "Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme." (Karacaoğlan)
  6. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
    • "Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde." (Aka Gündüz)
  7. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü