Sonunda yet olan 7 harfli 40 kelime var. YET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yet olan kelimeler listesine ya da başında yet olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, EY, TE, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RİVAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söylenti
    • "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Son nefesini vermeden önce, biraz daha ışık, diye söylendiği rivayet edilir." (Haldun Taner)
  2. Bir olay, bir haber veya sözü nakletme
    • "Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler." (Refik Halit Karay)

BEGAYET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Son derece, pek çok, aşırı
    • "Kızım, evladım, sana söyleyeceğim sözler begayet mühim, begayet naziktir." (Reşat Nuri Güntekin)

KATİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kesinlik

HAMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası
    • "İçinde müthiş bir harp taraftarlığı, bir vatanperverlik, bir hamiyet taşıyordu." (Refik Halit Karay)

MALİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı

VARİYET

  1. [isim] Varlık, zenginlik

VESAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vasilik
    • "Vesayet ve himaye altına giren bir devlet istiklalini yitirir." (Haldun Taner)

HİDAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu
    • "Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış." (Yusuf Ziya Ortaç)

ZAFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arıklık, zayıflık
  2. Dermansızlık, güçsüzlük

SAFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saflık

VAZİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Konum
    • "Kasaba coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur."
    • "İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı." (Refik Halit Karay)
  2. Durum, tavır, hâl
    • "Vaziyetimi söyleyiniz, hemen gelir beni kurtarır." (Aka Gündüz)

ŞENİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçeklik

DİRAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zekâ

SİRAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık başkalarına geçme, bulaşma
    • "Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Yazın korkunç sıtması, gökyüzüne ve gökyüzünün yıldızlarına kadar sirayet eden bu küçük kasabayı terke hazırlanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yayılma, dağılma
    • "Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bu dedikodular bizim eve bile sirayet etti." (Aka Gündüz)

İRSİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalıtım

HASİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özgülük, hassa
  2. Yiyecek ve içecek için yarar, etki

MERİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yürürlük

BİDAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başlama, başlangıç
    • "Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş." (Atilla İlhan)

AYNİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aynılık

ŞİKAYET
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü