Sonunda yan olan 49 kelime var. YAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yan olan kelimeler listesine ya da başında yan olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KUYRUKSALLAYAN
GÖKTIRMALAYAN
BAŞGARDİYAN
BOĞAZLIYAN
AÇIKLAYAN, HRİSTİYAN, KURTKIYAN, STERADYAN
BAŞBAYAN, ÇAĞLAYAN, ÇİNTİYAN, DERMEYAN, GARDİYAN, SAHTİYAN, SÜRVEYAN, TAMLAYAN
CEREYAN, GALEYAN, GASEYAN, HEZEYAN, İTALYAN, SOFİYAN
AŞİYAN, BİRYAN, BÜNYAN, DALYAN, GANYAN, NİSYAN, RADYAN, SÜBYAN, ŞİRYAN, TUĞYAN
ALYAN, BAYAN, BEYAN, ÇAYAN, ÇIYAN, İSYAN, KAYAN, LİYAN, MEYAN, PAYAN, PİYAN, ŞAYAN, ÜRYAN, YAYAN, ZİYAN
AYAN
YAN
A N Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYN, YAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUYRUKSALLAYAN
-
-
[isim]
Kuyruksallayangillerden, kanatları ve vücudunun üst bölümü kül rengi, alt bölümü değişik sarı olan, uzun kuyruklu, küçük, ötücü kuş, yont kuşu (Motacilla)
-
[isim]
Kuyruksallayangillerden, kanatları ve vücudunun üst bölümü kül rengi, alt bölümü değişik sarı olan, uzun kuyruklu, küçük, ötücü kuş, yont kuşu (Motacilla)
- GÖKTIRMALAYAN
-
-
[isim]
Gökdelen
-
[isim]
Gökdelen
- BAŞGARDİYAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Gardiyanların başı
-
[isim]
Gardiyanların başı
- BOĞAZLIYAN
- ...
- AÇIKLAYAN
-
-
[isim]
Açıklanan
-
[isim]
Açıklanan
- STERADYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kürenin merkezini tepe olarak alan ve küre yüzeyi üzerinde, kenarı bu kürenin yarı çapına eşit bir kare kadar alan ayıran, uzay açıya eşit, uzay açı birimi (sr)
-
[isim]
Bir kürenin merkezini tepe olarak alan ve küre yüzeyi üzerinde, kenarı bu kürenin yarı çapına eşit bir kare kadar alan ayıran, uzay açıya eşit, uzay açı birimi (sr)
- KURTKIYAN
-
-
[isim]
Afrika'da yaşayan sığırcıkgiller familyasının genel adı
-
[isim]
Afrika'da yaşayan sığırcıkgiller familyasının genel adı
- HRİSTİYAN
- ...
- ÇİNTİYAN
-
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
- GARDİYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- "Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- ÇAĞLAYAN
-
-
[isim]
Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar
- "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar
- TAMLAYAN
-
-
[isim]
Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu gibi
-
[isim]
Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu gibi
- DERMEYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
- SAHTİYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış genellikle keçi derisi
-
[isim]
Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış genellikle keçi derisi
- BAŞBAYAN
-
-
[isim]
Devlet büyüklerinin eşi
-
[isim]
Devlet büyüklerinin eşi
- SÜRVEYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gözetmen, gözetici
-
[isim]
Gözetmen, gözetici
- İTALYAN
- ...
- GALEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaynama
- "... bir an çalgılar sustu, herkes şaşırmıştı, kimse padişahın birdenbire galeyana gelmesinin sebebini bilmiyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Coşma
- "Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı." (Peyami Safa)
- "Bunu düşündükçe galeyan eden arzusu, can sıkıntısını artırıyordu." (Peyami Safa)
-
Coşku
-
[isim]
Kaynama
- CEREYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Düzbel'de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir şeyin gelişme, olma durumu
- "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." (Refik Halit Karay)
-
Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
- "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." (Cemil Meriç)
-
Akım
- "Elektrik cereyanı."
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- SOFİYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sofiler
-
[isim]
Sofiler