Başında yan olan 5 harfli 13 kelime var. Yan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yan olan kelimeler listesine ya da sonu yan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYN, YAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YANKI
-
-
[isim]
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko
- "Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin." (Necip Fazıl Kısakürek)
- "Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki, akis
- "Bu çığlıklar, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa geniş yankılarla bütün yurdu kaplıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko
- YANAL
-
-
[sıfat]
Yanda olan, yana düşen
-
Alaca, iki renkli
- "Yanal elma. Yanal keçi."
-
[sıfat]
Yanda olan, yana düşen
- YANIT
-
-
[isim]
Cevap
- "Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Cevap
- YANCI
-
-
[isim]
Düşmana karşı ilerleyen bir kuvvetin yandan gelebilecek baskınlardan korunmak amacıyla oluşturduğu emniyet birliği
-
[isim]
Düşmana karşı ilerleyen bir kuvvetin yandan gelebilecek baskınlardan korunmak amacıyla oluşturduğu emniyet birliği
- YANLI
-
-
[isim]
Yandaş
-
[isim]
Yandaş
- YANMA
-
-
[isim]
Yanmak işi
- "Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü
-
[isim]
Yanmak işi
- YANIK
-
-
[sıfat]
Yanmış olan
- "Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu." (Reşat Enis)
-
Rengi koyulaşmış
- "Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
- "Yanık bir çocuk."
-
Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
-
[isim]
Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
- "Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli."
-
Bıkkın, üzüntülü, dertli
-
Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
- "Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Yanmış olan
- YANAK
-
-
[isim]
Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
- "Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır." (Âşık Ömer)
- "Sağımızdaki, yanağından kan damlayan iri Çerkez'i gösterdim." (Ömer Seyfettin)
-
Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin jant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi
-
[isim]
Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
- YANSI
-
-
[isim]
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs
-
Tepke
-
[isim]
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs
- YANIŞ
-
-
[isim]
Yanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yanma işi veya biçimi
- YANAY
-
-
[isim]
Bir cismin düşey kesiti, profil
-
[isim]
Bir cismin düşey kesiti, profil
- YANAZ
- ...
- YANGI
-
-
[isim]
Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap
- "Dolama bir yangıdır."
-
[isim]
Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap