Başında yaldız olan 11 kelime var. Yaldız ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yaldız olan kelimeler listesine ya da sonu yaldız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yaldız bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YALDIZLANMAK, YALDIZLATMAK
YALDIZCILIK, YALDIZLAMAK, YALDIZLANMA, YALDIZLATMA
YALDIZLAMA
YALDIZSIZ
YALDIZCI, YALDIZLI
YALDIZ
A D I L Y Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
YALDIZ
5 Harfli Kelimeler
DALIZ, YALIZ
4 Harfli Kelimeler
ADIL, ADLI, ALDI, AYLI, DAYI, YALI, YAZI
3 Harfli Kelimeler
AYI, AZI, DAL, DAZ, LAZ, YAD, YAL, YAZ, YIL
2 Harfli Kelimeler
AD, AL, AY, AZ, LA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YALDIZLANMAK
-
-
[nsz]
Yaldızlama işi yapılmak veya yaldızlama işine konu olmak
- "Mesela kapının hizasında, gayet kıymetli, etrafı altınla yaldızlanmış bir kap." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Yaldızlama işi yapılmak veya yaldızlama işine konu olmak
- YALDIZLATMAK
-
-
[-i]
Yaldızlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yaldızlama işini yaptırmak
- YALDIZLATMA
-
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
- YALDIZCILIK
-
-
[isim]
Yaldızcının işi
-
Gösterişli fakat değersiz iş yapma
-
[isim]
Yaldızcının işi
- YALDIZLAMAK
-
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
-
Parlatmak
- "Hafif şeffaf bir sis fundalıkları dolanıyor, güneşin damlaları yaprakları yaldızlıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Gösterişli süslerle değersizliğini veya kötülüğünü gizlemek
-
Boynuz takmak
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
- YALDIZLANMA
-
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
- YALDIZLAMA
-
-
[isim]
Yaldızlamak işi
-
Ciltlenmiş kitapların kapak veya kenarlarını altın suyuyla süsleme, tezhip
-
[isim]
Yaldızlamak işi
- YALDIZSIZ
- ...
- YALDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Aldatıcı, göz boyayıcı
- "Yaldızlı sözler."
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- YALDIZCI
-
-
[isim]
Yaldız işleri yapan kimse
-
[sıfat]
Bir şeyin içyüzüne değil de gösterişine önem veren (kimse)
-
[isim]
Yaldız işleri yapan kimse
- YALDIZ
-
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
- "Boya değil, altın yaldız vursan manda gözü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
-
Bu madde ile eşyalara yapılan süs
-
Aldatıcı dış görünüş, göz boyama
- "Onun kibarlığı yaldızdan ibarettir."
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde