Başında yakış olan 17 kelime var. Yakış ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yakış olan kelimeler listesine ya da sonu yakış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yakış bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YAKIŞTIRABİLMEK
YAKIŞTIRABİLME
YAKIŞIKSIZLIK, YAKIŞTIRILMAK
YAKIŞABİLMEK, YAKIŞIKLILIK, YAKIŞTIRILMA, YAKIŞTIRMACA
YAKIŞABİLME, YAKIŞTIRMAK
YAKIŞIKSIZ, YAKIŞTIRMA
YAKIŞIKLI
YAKIŞMAK
YAKIŞIK, YAKIŞMA
YAKIŞ
A I K Y Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
KAYIŞ, YAKIŞ
4 Harfli Kelimeler
AKIŞ, AŞIK, AYIK, KAYI, KIYA, YAKI
3 Harfli Kelimeler
AKI, AŞI, AŞK, AYI, KAŞ, KAY, KIŞ, ŞAK, ŞIK, YAK, YAŞ
2 Harfli Kelimeler
AK, AŞ, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAKIŞTIRABİLMEK
- ...
- YAKIŞTIRABİLME
- ...
- YAKIŞIKSIZLIK
-
-
[isim]
Yakışık almayan davranış veya durum, uygunsuzluk
-
[isim]
Yakışık almayan davranış veya durum, uygunsuzluk
- YAKIŞTIRILMAK
- ...
- YAKIŞABİLMEK
- ...
- YAKIŞTIRILMA
- ...
- YAKIŞTIRMACA
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple ortaya atılan, uydurma (söz)
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple ortaya atılan, uydurma (söz)
- YAKIŞIKLILIK
-
-
[isim]
Yakışıklı olma durumu
-
[isim]
Yakışıklı olma durumu
- YAKIŞABİLME
- ...
- YAKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
- "Yakışıklı, orta boylu, giydiğini kendisine yakıştırır, kendini saydırabilir bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uygun ve yerinde görmek, iyi karşılamak
- "Ancak kızı o oğlana bir türlü yakıştıramadı." (Tarık Buğra)
-
Uydurmak
-
Bir durum veya niteliği bir kimse için düşünmek, yormak
-
[-i]
Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
- YAKIŞIKSIZ
-
-
[sıfat]
Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.)
- "Bundan büyüğü pek yakışıksız olur." (Tarık Buğra)
- "Nasıl sivilken caiz olabilen davranışlar üniforma giydiğiniz zaman yakışıksız kaçarsa devlet adamı kişiliğini giyinmediğiniz zaman da o saygınlığı her davranışınızda göstermeniz gerekir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.)
- YAKIŞTIRMA
-
-
[isim]
Yakıştırmak işi
-
[isim]
Yakıştırmak işi
- YAKIŞIKLI
-
-
[sıfat]
Güzel, gösterişli (erkek)
- "Genç bir adamdır ama hiç de yakışıklı sayılmaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Güzel, gösterişli (erkek)
- YAKIŞMAK
-
-
[nsz]
Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
- "Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak
- "Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
- YAKIŞIK
-
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıklı delikanlı
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- YAKIŞMA
-
-
[isim]
Yakışmak işi
-
[isim]
Yakışmak işi
- YAKIŞ
-
-
[isim]
Yakma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakma işi veya biçimi