Başında yak olan 8 harfli 16 kelime var. Yak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yak olan kelimeler listesine ya da sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAKLAŞMA
-
-
[isim]
Yaklaşmak işi, iktiran
-
[isim]
Yaklaşmak işi, iktiran
- YAKTIRMA
-
-
[isim]
Yaktırmak işi
-
[isim]
Yaktırmak işi
- YAKINLIK
-
-
[isim]
Yakın olma durumu
- "Ayrı ayrı anlıyorum da aralarında ne yakınlık var, çıkaramadım." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkisi de birbirlerine yakınlık duyuyorlardı." (Refik Halit Karay)
- "O, Türkiye'de üç yerden yakınlık gördü." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Ben merhumla yakınlık kurmuş bahtiyarlardan değilim." (Burhan Felek)
-
Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi
-
[isim]
Yakın olma durumu
- YAKLAŞIM
-
-
[isim]
Yaklaşma işi
-
Bir sorunu ele alış, ona bakış biçimi
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugününün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaklaşma işi
- YAKLAŞIK
-
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- "Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı."
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- YAKIŞMAK
-
-
[nsz]
Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
- "Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak
- "Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
- YAKARMAK
-
-
[-e]
Israrla istemek, yalvarmak
- "Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Tanrı'ya içten yalvararak dua etmek, niyaz etmek
-
[-e]
Israrla istemek, yalvarmak
- YAKUTİYE
- ...
- YAKALAMA
-
-
[isim]
Yakalamak işi
-
Sanığın yargıç kararı olmaksızın hürriyetinin kısıtlanmasını doğuran koruma önlemi
- "Yakalama veya tutuklama sebepleri ... hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir." (Anayasa)
-
[isim]
Yakalamak işi
- YAKANTOP
- ...
- YAKINSAK
-
-
[sıfat]
Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)
-
[sıfat]
Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)
- YAKMALIK
-
-
[isim]
Yakmaya ayrılmış yakacak
-
Ölülerin yakıldığı yer, krematoryum
-
[isim]
Yakmaya ayrılmış yakacak
- YAKINDAN
-
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- "Yakından bakılırsa iyi görülür."
-
Çok dikkatli, titiz bir biçimde
- "Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- YAKINMAK
-
-
[nsz]
Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak
- "Kına yakınmak."
-
[nsz]
Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak
- YAKAKENT
- ...
- YAKILMAK
-
-
[nsz]
Yakma işi yapılmak
- "Ateş yakılmak, kına yakılmak."
-
[nsz]
Yakma işi yapılmak