Başında yak olan 7 harfli 19 kelime var. Yak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yak olan kelimeler listesine ya da sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında yak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAKILMA
-
-
[isim]
Yakılmak işi
-
[isim]
Yakılmak işi
- YAKALIK
-
-
[isim]
Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
- "Karıları incik boncuk içinde, erkekler ekseri yakalık bile alıp takmıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
İlköğretim öğrencilerinin önlüklerinin üzerine taktıkları yaka
-
[isim]
Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
- YAKASIZ
-
-
[sıfat]
Yakası olmayan
- "Adamın sırtında yakasız bir mintan, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yakası olmayan
- YAKUTÇA
- ...
- YAKINMA
-
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
- YAKINDA
-
-
[zarf]
Yakın bir yerde
- "Yakında mı oturuyorsunuz?"
-
Çok geçmeden
- "Yakında görüşürüz."
-
Son günlerde
- "Yakında mı geldiniz?"
-
[zarf]
Yakın bir yerde
- YAKIŞMA
-
-
[isim]
Yakışmak işi
-
[isim]
Yakışmak işi
- YAKILIŞ
- ...
- YAKARIŞ
-
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı
-
Tanrı'dan bir şey dilemek amacıyla söylenen söz, dua, münacat
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı
- YAKINIŞ
-
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
- YAKINTI
-
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- "Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları..." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Şikâyet
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- YAKARMA
-
-
[isim]
Yakarmak işi
-
[isim]
Yakarmak işi
- YAKAMOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı
- "Yakamozlar saçarak her tarafından fenerim / Çifte sandal, yüzüyorduk; o yüzer, ben yüzerim." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Biyolojik ışık üretme özelliğine sahip, akıntı ve rüzgârlarla sürüklenen ve bir şeye dokunduğunda ışık veren deniz hayvanı
-
[isim]
Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı
- YAKACAK
-
-
[isim]
Yakıt
-
[isim]
Yakıt
- YAKİNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sağlam olarak, iyice (bilmek)
- "Hatta yakinen biliyorlardı ki öyle ufaktan bir aileye mensup değildi." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sağlam olarak, iyice (bilmek)
- YAKITÇI
-
-
[isim]
Yakıt satan kimse
-
[isim]
Yakıt satan kimse
- YAKARCA
-
-
[isim]
Tatarcık
-
[isim]
Tatarcık
- YAKIŞIK
-
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıklı delikanlı
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- YAKIMCI
-
-
[isim]
Türkü yakan kimse
-
[isim]
Türkü yakan kimse