Başında ve olan 8 harfli 25 kelime var. Ve ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ve olan kelimeler listesine ya da sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ve bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VEZNEDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezneci
-
[isim]
Vezneci
- VESİKACI
-
-
[isim]
Vesika işleriyle uğraşan kimse
-
[isim]
Vesika işleriyle uğraşan kimse
- VESİKALI
-
-
[sıfat]
Belgesi olan
-
Genelevde çalışmak için elinde resmî izin kâğıdı bulunan (kadın)
- "İki elin kanda olsa gel diyor / Telgrafın / Nasıl unuturum seni ben / Vesikalı yârim." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Belgesi olan
- VEZİRLİK
-
-
[isim]
Vezir olma durumu, vezaret
-
[isim]
Vezir olma durumu, vezaret
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- VERNİKLİ
-
-
[sıfat]
Verniği olan
- "Yıllarca baktım ona; pencere kenarlarına, taş döşemelerine, vernikli tahtalarına..." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Verniği olan
- VERSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürüm
- "Üç versiyon hâlinde işleyen bir oyunuma 'Lütfen Dokunmayın' adını boşuna koymamıştım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sürüm
- VEHLETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İlk anda
-
Ansızın
-
[zarf]
İlk anda
- VELHASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kısacası
- "Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Kısacası
- VERESİYE
-
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- "Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var." (Peyami Safa)
- "Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Özensiz, gönülsüz, önem vermeden
- "Çok veresiye iş görüyor."
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- VEZİNSİZ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü olmayan
- "Vezinsiz şiir."
-
Tartısız
-
[sıfat]
Ölçüsü olmayan
- VERİLMEK
-
-
[nsz]
Verme işine konu olmak
- "Geç vakit suarenin verileceği büyük konağa gittik." (Falih Rıfkı Atay)
- "Hiç böyle okkalı enayilik ettiğin yoktu. Ne oldu sana? Gene verilmiş sadakan varmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Verme işine konu olmak
- VERGİSİZ
-
-
[sıfat]
Vergisi olmayan, vergi ödenmeyen
-
[sıfat]
Vergisi olmayan, vergi ödenmeyen
- VESSELAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- VERİMKAR
- ...
- VERİMSİZ
-
-
[sıfat]
Verimi olmayan veya az olan, yetersiz
- "Çok verimsiz bir çalışma."
-
[sıfat]
Verimi olmayan veya az olan, yetersiz
- VERDİRME
-
-
[isim]
Verdirmek işi
-
[isim]
Verdirmek işi
- VEBALSİZ
- ...
- VECİZLİK
- ...
- VERONİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yavşan otu
-
[isim]
Yavşan otu