Başında ve olan 7 harfli 32 kelime var. Ve ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ve olan kelimeler listesine ya da sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ve bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VERNİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğrusal veya dairesel boyutların ölçülmesinde, ölçme duyarlığını artıran, çok küçük boyutların ölçülebilmesini sağlayan düzen
-
[isim]
Doğrusal veya dairesel boyutların ölçülmesinde, ölçme duyarlığını artıran, çok küçük boyutların ölçülebilmesini sağlayan düzen
- VERGİLİ
-
-
[sıfat]
Vergisi olan, vergi ödenen
- "İşte niyetim o vergili, kırağılı, o tohumu çürüklü topraktan çok denizle uğraşmak." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Verimli
- "Çok vergili bir kalemi vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Hayırsever
- "Osman Efendi vergili adamdır, kaç tane fukarası var." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Vergisi olan, vergi ödenen
- VELİAHT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir hükümdarın ölümünden veya tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kimse
-
[isim]
Bir hükümdarın ölümünden veya tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kimse
- VESAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vasilik
- "Vesayet ve himaye altına giren bir devlet istiklalini yitirir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Vasilik
- VELİLİK
-
-
[isim]
Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet
-
[isim]
Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet
- VELENSE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye
- "Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye
- VEYAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Yahut
-
[bağlaç]
Yahut
- VERGİCİ
-
-
[isim]
Tahsildar
-
[isim]
Tahsildar
- VEZARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezirlik
-
[isim]
Vezirlik
- VELAKİN
- ...
- VEZİNLİ
-
-
[sıfat]
Ölçülü
- "Vezinli şiir."
-
Tartılı
-
[sıfat]
Ölçülü
- VERTİGO
- ...
- VESVESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntu
- "Etrafı su olduğu için acaba kökünü bırakıp yüzüverir mi, diye içime bir vesvese girer." (Burhan Felek)
-
[isim]
Kuruntu
- VEFAKAR
- ...
- VERASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalıtım
-
Mirasta hak sahibi olma
- "Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kalıtım
- VESAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılan bir söz, ve benzerleri
- "Biz yollarda eğer bulabilirsek başımıza gölge verecek kadar hurma dalı, ot vesaire topluyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılan bir söz, ve benzerleri
- VELAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Velilik
-
Otorite
-
Yetke
-
[isim]
Velilik
- VEHİMLİ
-
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- "Çiler'de yalnız kalmaktan korkanların vehimli hâli vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- VERECEK
-
-
[isim]
Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı
-
[isim]
Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı
- VEZİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçi su dolu kabarcık
-
[isim]
İçi su dolu kabarcık