Başında uzat olan 16 kelime var. Uzat ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uzat olan kelimeler listesine ya da sonu uzat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında uzat bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UZATTIRIVERMEK
UZATTIRIVERME
UZATABİLMEK, UZATIVERMEK, UZATMAYALIM
UZATABİLME, UZATIVERME, UZATTIRMAK
UZATILMAK, UZATTIRMA
UZATILMA, UZATMALI
UZATMAK
UZATIM, UZATIŞ, UZATMA
A T U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AUT, TUZ, UZA, ZAT
2 Harfli Kelimeler
AT, AZ, TA, TU, UT, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZATTIRIVERMEK
- ...
- UZATTIRIVERME
- ...
- UZATABİLMEK
- ...
- UZATMAYALIM
-
-
kısacası
- "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
kısacası
- UZATIVERMEK
- ...
- UZATABİLME
- ...
- UZATTIRMAK
- ...
- UZATIVERME
- ...
- UZATTIRMA
- ...
- UZATILMAK
-
-
[nsz]
Uzatma işi yapılmak
-
[nsz]
Uzatma işi yapılmak
- UZATMALI
-
-
[sıfat]
Süresi uzatılan
- "Uzatmalı maç."
-
[sıfat]
Süresi uzatılan
- UZATILMA
-
-
[isim]
Uzatılmak işi veya durumu
-
[isim]
Uzatılmak işi veya durumu
- UZATMAK
-
-
[nsz]
Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak
- "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
- "Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
- "Şu köşe rafında toz şeker kutusu var, uzatıver bana." (Aka Gündüz)
-
Germek
- "İp uzatmak."
-
Konuşmayı sürdürmek
- "Her iki odadan üçer beşer kişi lakırtıyı uzattılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Vermek, göndermek
- "Can, topu Zeki'ye uzattı.."
-
[-i]
Süreyi artırmak, temdit etmek
- "Meclis, olağanüstü hâl süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine ... süreyi uzatabilir..." (Anayasa)
-
[nsz]
Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak
- UZATMA
-
-
[isim]
Uzatmak işi, temdit
-
Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası
-
Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı
-
Ünlülerin uzun söylenişi
-
Oyun içerisindeki duraklama dakikaları
-
Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek
-
[isim]
Uzatmak işi, temdit
- UZATIŞ
-
-
[isim]
Uzatma işi veya biçimi
- "Kelepçeli ellerini jandarmaya uzatışını hiçbir zaman unutmayacağım." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Uzatma işi veya biçimi
- UZATIM
-
-
[isim]
Uzatma işi
- "Süre uzatımı."
-
[isim]
Uzatma işi