Sonunda uru olan 16 kelime var. URU ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uru olan kelimeler listesine ya da başında uru olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

EBEBULGURU

8 Harfli Kelimeler

GİLABURU

7 Harfli Kelimeler

BAŞVURU, DUPDURU, KANGURU, KUNDURU, KUPKURU

6 Harfli Kelimeler

BUYURU, DUYURU, USKURU

5 Harfli Kelimeler

OLURU

4 Harfli Kelimeler

BURU, DURU, GURU, KURU, VURU


Kelime bulma makinesi

R U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

UR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EBEBULGURU

  1. [isim] Bulgur iriliğinde yağan kar

GİLABURU

  1. [isim] İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)

BAŞVURU

  1. [isim] Başvurma işi, müracaat
  2. Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans
    • "Başvuru kitapları."

KUPKURU

  1. [sıfat] Çok kuru
    • "Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru." (Peyami Safa)
    • "... ağzım kupkuru kesildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Belirgin, net
    • "Kazanç, her yerde kupkuru, dümdüz, apaçık menfaattir." (Falih Rıfkı Atay)

KUNDURU

  1. [isim] Başağı dört sıradan oluşan, bir tür sert, sarı, iyi buğday

DUPDURU

  1. [sıfat] Çok duru

KANGURU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, art ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan (Macropus giganteus)

BUYURU

  1. [isim] Buyruk, emir

DUYURU

  1. [isim] Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons

USKURU

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Cıvata ve somunlardaki yiv

OLURU

  1. [isim] Pazarlıkta olabilecek en düşük fiyat
  2. Bir işin yapılabilmesini sağlayacak çıkar yol

DURU

  1. [sıfat] Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
    • "Duru su."
  2. Pürüzsüz (ten)
    • "Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup)

GURU

  1. [isim] Brahmacı eğitimde, yüksek kasttan gençleri ve öğrencileri yetiştiren, manevi gücünün en yüksek noktada olduğuna inanılan kimse
  2. Herhangi bir sanat dalında veya işte en üst derecede değerlendirilen usta, pir

VURU

  1. [isim] Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş

BURU

  1. [isim] Sancı, buruntu

KURU

  1. [sıfat] Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
    • "Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
    • "Kuru çöl. Kuru tepeler."
  3. Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
    • "Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar." (Refik Halit Karay)
  4. Canlılığını yitirmiş (bitki)
    • "Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?" (Halide Edip Adıvar)
  5. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
    • "Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın!" (Halide Edip Adıvar)
  6. Salgısı olmayan
    • "Kuru öksürük. Kuru egzama."
  7. Döşenmemiş, çıplak
    • "Kuru tahtaya oturma!"
  8. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)
    • "Kuru çayla karın doyar mı?"
  9. Etkisi ve sonucu olmayan
    • "Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  10. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
    • "Kuru, zevksiz bir hayat."
  11. Akıcı olmayan, duygudan yoksun
    • "Kuru bir anlatım."
  12. [isim] Kuru fasulye

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü