Sonunda un olan 6 harfli 42 kelime var. UN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde un olan kelimeler listesine ya da başında un olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEMNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- "Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Eski arkadaşı kaybetmemek hepsini memnun ediyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hâlinden memnun olduğu yüzünden anlaşılıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- KOYGUN
-
-
[sıfat]
Dokunaklı, etkili, içli, acıklı
-
[sıfat]
Dokunaklı, etkili, içli, acıklı
- KURŞUN
-
-
[isim]
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C'de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb)
- "Yarın, öbür gün Arap çeteleri ile sarılacaksınız, Peygamberin yeşil kubbesine kurşun atacaklar." (Falih Rıfkı Atay)
- "Suriye'de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu." (Ömer Seyfettin)
- "Gurbet acısı kurşun gibi içine çökmüştü şimdi." (Haldun Taner)
- "Az bir sürede bütün köy bu kurşunları sıkanın Hasan olduğunu öğrendi." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Kurşun boru."
-
Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi
- "Kanatları kurşunla parçalanmış bir kartal / Benim gibi seyreder, yerden, mavilikleri." (Yaşar Nabi Nayır)
-
[isim]
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C'de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb)
- DİLHUN
- ...
- KORGUN
- ...
- MESKUN
- ...
- SOYGUN
-
-
[isim]
Genellikle çete durumunda bir araya gelmiş haydutlar tarafından yapılan silahlı hırsızlık
-
Hiçbir emek harcamadan ve yolsuz olarak elde edilen büyük kazanç, vurgun
-
[isim]
Genellikle çete durumunda bir araya gelmiş haydutlar tarafından yapılan silahlı hırsızlık
- SAMSUN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Savaşta kullanılan köpek
-
[isim]
Savaşta kullanılan köpek
- UPUZUN
-
-
[sıfat]
Çok uzun
- "Günden güne koskoca, upuzun, pırıl pırıl geçmişini eskiten, bozan, eciş bücüş eden bir İbiş..." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Tamamıyla uzanmış bir durumda
- "Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çok uzun
- SORGUN
-
-
[isim]
Sepetçi söğüdü
-
[isim]
Sepetçi söğüdü
- TUTKUN
-
-
[sıfat]
Gönül vermiş, meftun, meclup
- "Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Yaş farkına rağmen birbirlerine nasıl da tutkun olduklarını anlayarak şaşıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün
- "Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gönül vermiş, meftun, meclup
- BUNGUN
-
-
[sıfat]
Sıkıntılı
-
[sıfat]
Sıkıntılı
- MEVZUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu
- "Mevzun vücut."
-
Ölçülü
- "Mevzun bir söz."
-
[sıfat]
Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu
- YORGUN
-
-
[sıfat]
Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan
- "Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
- "Ben de uykusuzluktan yorgun düşmek üzereyim, yatacağım." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan
- MAZMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam, kavram
-
Divan edebiyatında bazı kavramları dolaylı anlatmak için kullanılan nükteli ve sanatlı söz
-
[isim]
Anlam, kavram
- GÜLGUN
- ...
- VURGUN
-
-
[isim]
Kolayca ve haksız ele geçen kazanç
- "İkinci Dünya Savaşı yıllarında Harun'un paralarını kullanarak vurduğu vurgunlarla bugünkü mertebesine ulaşmıştır belki." (Atilla İlhan)
-
Sıcak, soğuk, dolu vb. etkilerle ürünlerde görülen zarar
- "Dolu vurgunu elma."
-
Çok derinlerdeki suyun basıncı dolayısıyla iki akıntı arasında sıkışıp kalma, düzenli hava alıp verememe, birden su yüzüne çıkma vb. durumlarda dalgıcın uğradığı inme veya ölüm
-
[sıfat]
Silahla yaralanmış olan
-
[sıfat]
Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık
- "Onun da kendisine vurgun olduğuna gönülden inanmaktadır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kolayca ve haksız ele geçen kazanç
- MEFTUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş
- "Şehriban'a hayran, meftun, mecnunca bağlı idim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş
- METFUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, gömülü
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, gömülü
- COŞKUN
-
-
[sıfat]
Coşmuş olan
- "Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim." (Tevfik Fikret)
-
[sıfat]
Coşmuş olan