Başında umu olan 27 kelime var. Umu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde umu olan kelimeler listesine ya da sonu umu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında umu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UMUTLANDIRMAK
UMURSAMAZLIK, UMUTLANDIRMA
UMURSAMAZCA
UMUMİYETLE, UMURGÖRMÜŞ, UMURSANMAK, UMUTLANMAK, UMUTSUZLUK
UMURSAMAK, UMURSAMAZ, UMURSANMA, UMUTLANMA, UMUTLULUK, UMUTSUZCA
UMUMHANE, UMUMİYET, UMURSAMA
UMULMAK, UMUTSUZ
UMULMA, UMUTLU
UMUMİ
UMUM, UMUR, UMUT
UMU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UMUTLANDIRMAK
-
-
[-i]
Umut vermek, umutlanmasına yol açmak, ümitlendirmek
- "Daha sonra bir iki dalga daha onu umutlandırarak sahile attı." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
[-i]
Umut vermek, umutlanmasına yol açmak, ümitlendirmek
- UMURSAMAZLIK
-
-
[isim]
Umursamama, aldırış etmeme durumu
- "Bütün yüzlerde gördüğüm ifade sadece bir umursamazlıktan ibaret kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Umursamama, aldırış etmeme durumu
- UMUTLANDIRMA
-
-
[isim]
Umutlandırmak işi
-
[isim]
Umutlandırmak işi
- UMURSAMAZCA
-
-
Umursamaz bir biçimde
-
Umursamaz bir biçimde
- UMUMİYETLE
-
-
[zarf]
Genellikle
-
[zarf]
Genellikle
- UMURSANMAK
-
-
[nsz]
Umursama durumuna konu olmak
-
[nsz]
Umursama durumuna konu olmak
- UMUTSUZLUK
-
-
[isim]
Umutsuz olma durumu, ümitsizlik, meyusiyet
- "Orta sınıf yarı umutsuzluk içinde bir başka mucize bekler." (Falih Rıfkı Atay)
- "Yoksa gönlümüzü kırmaktan, bizi umutsuzluğa düşürmekten bir şey kazanılmaz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Umutsuz olma durumu, ümitsizlik, meyusiyet
- UMURGÖRMÜŞ
-
-
[sıfat]
Önemli görevlerde bulunmuş (kimse)
-
Görgülü, olgun (kimse)
-
Deneyimi çok olan
-
[sıfat]
Önemli görevlerde bulunmuş (kimse)
- UMUTLANMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyin olmasını inançla beklemek, ümitlenmek
-
[nsz]
Bir şeyin olmasını inançla beklemek, ümitlenmek
- UMURSAMAZ
-
-
[sıfat]
Umursamayan, aldırış etmeyen
-
[sıfat]
Umursamayan, aldırış etmeyen
- UMURSANMA
-
-
[isim]
Umursanmak durumu
-
[isim]
Umursanmak durumu
- UMUTLANMA
-
-
[isim]
Umutlanmak durumu
-
[isim]
Umutlanmak durumu
- UMUTSUZCA
-
-
[zarf]
Umutsuz bir biçimde
- "Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı." (Rıfat Ilgaz)
-
[zarf]
Umutsuz bir biçimde
- UMUTLULUK
-
-
[isim]
Umutlu olma durumu
- "Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak, her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Umutlu olma durumu
- UMURSAMAK
-
-
[-i]
Aldırış etmek, önem vermek
- "Politikayı zerre kadar umursadığı yoktu." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Aldırış etmek, önem vermek
- UMURSAMA
-
-
[isim]
Umursamak durumu
-
[isim]
Umursamak durumu
- UMUMHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genelev
-
[isim]
Genelev
- UMUMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellik
-
[isim]
Genellik
- UMUTSUZ
-
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- "Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." (Nezihe Araz)
-
Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
- "Hasta umutsuz. Umutsuz bir durum."
-
[sıfat]
Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- UMULMAK
-
-
[nsz]
Umma durumu yaratılmak veya umma durumuna konu olmak
- "Ne kadar beklenmez, umulmaz iş varsa benim karşıma çıkıyor." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Umma durumu yaratılmak veya umma durumuna konu olmak