Sonunda um olan 6 harfli 41 kelime var. UM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde um olan kelimeler listesine ya da başında um olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLUŞUM
-
-
[isim]
Oluşma işi, teşekkül, teşkil
-
Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci
-
[isim]
Oluşma işi, teşekkül, teşkil
- TULYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)
-
[isim]
Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)
- SERYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 58, atom ağırlığı 140,1, yoğunluğu 6,7 olan, 810 °C'de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element (simgesi Ce)
-
[isim]
Atom numarası 58, atom ağırlığı 140,1, yoğunluğu 6,7 olan, 810 °C'de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element (simgesi Ce)
- MERHUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (erkek), rahmetli
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (erkek), rahmetli
- BODRUM
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü
- "Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü
- MANZUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şiir biçiminde yazılmış
-
Düzenli, muntazam
-
[sıfat]
Şiir biçiminde yazılmış
- RADYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 88, atom ağırlığı 226,05 olan, 700 °C'de eriyen, 1898 yılında Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir element (simgesi Ra)
- "Küçük ve radyum mineli zarif bir saat çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Atom numarası 88, atom ağırlığı 226,05 olan, 700 °C'de eriyen, 1898 yılında Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir element (simgesi Ra)
- KAYYUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami hademesi
-
Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse
-
[isim]
Cami hademesi
- RODYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)
-
[isim]
Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)
- ZAKKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)
- MEDYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ruh ötesi iletişim kurma deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini ileri süren kimse
- "Öğleden sonra ünlü bir medyumun evine çaya davetliyim." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Ruh ötesi iletişim kurma deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini ileri süren kimse
- TORYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyo etkin bir element (simgesi Th)
-
[isim]
Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyo etkin bir element (simgesi Th)
- TALYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve birleşikleri zehirli bir element (simgesi Tl)
-
[isim]
Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve birleşikleri zehirli bir element (simgesi Tl)
- TORTUM
- ...
- BARYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)
-
[isim]
Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)
- OTURUM
-
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
-
Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- HELYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 2, yoğunluğu 0,13 olan, havada az miktarda bulunan soygazlardan biri (simgesi He)
-
[isim]
Atom numarası 2, yoğunluğu 0,13 olan, havada az miktarda bulunan soygazlardan biri (simgesi He)
- MERKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazılmış
-
Adı geçen, az önce anılan (kimse)
-
[sıfat]
Yazılmış
- LİTYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 3, atom ağırlığı 6,94, yoğunluğu 0,55 olan, 180 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, bilinen en hafif element (simgesi Li)
-
[isim]
Atom numarası 3, atom ağırlığı 6,94, yoğunluğu 0,55 olan, 180 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, bilinen en hafif element (simgesi Li)
- UÇURUM
-
-
[isim]
Dik ve derin yamaç
- "Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar." (Aka Gündüz)
-
Felaketli sonuç
- "Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyük fark, ayrılık
- "Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Dik ve derin yamaç