Başında tul olan 18 kelime var. Tul ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tul olan kelimeler listesine ya da sonu tul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tul bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TULUMBACILIK
TULUATÇILIK
TULUMCULUK, TULUMLULAR, TULUMSULAR
TULUMBACI
TULUATÇI, TULUMCUK
TULUMBA, TULUMCU
TULANİ, TULUAT, TULYUM
TULUK, TULUM, TULUP
TULU
TUL
L T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TUL
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TULUMBACILIK
-
-
[isim]
Tulumbacı olma durumu
- "Yaşının ilerlemesinden dolayı mahalle tulumbacılığı reisliğinden çekilmiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Külhanbeylik
-
[isim]
Tulumbacı olma durumu
- TULUATÇILIK
-
-
[isim]
Tuluatçı olma durumu
-
[isim]
Tuluatçı olma durumu
- TULUMSULAR
-
-
[isim]
Tulumlular
-
[isim]
Tulumlular
- TULUMLULAR
-
-
[isim]
Gömleklilerden, vücutları torba biçiminde kalın bir gömlekle örtülü olan deniz hayvanları takımı, tulumsular
-
[isim]
Gömleklilerden, vücutları torba biçiminde kalın bir gömlekle örtülü olan deniz hayvanları takımı, tulumsular
- TULUMCULUK
- ...
- TULUMBACI
-
-
[isim]
Mahallelerde bulundurulan yangın tulumbalarını, yangın olan yerlere götüren ve orada yangının söndürülmesine yardım eden kimse
- "Eski tulumbacıların bir koşuş tarzı vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Tulumba yapan, satan veya onaran kimse
-
Külhanbeyi
-
[isim]
Mahallelerde bulundurulan yangın tulumbalarını, yangın olan yerlere götüren ve orada yangının söndürülmesine yardım eden kimse
- TULUMCUK
-
-
[isim]
İç kulakta, yarım daire kanallarına bağlı küçük kese
-
Bitkilerde yüzmeyi kolaylaştıran, tulum biçiminde küçük kese
-
[isim]
İç kulakta, yarım daire kanallarına bağlı küçük kese
- TULUATÇI
-
-
[isim]
Tuluat yapan sanatçı
- "Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Tuluat yapan sanatçı
- TULUMCU
-
-
[isim]
Tulum çalan kimse
-
[isim]
Tulum çalan kimse
- TULUMBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Sıvıları alçak yerlerden çekmeye veya yüksek yerlere çıkarmaya yarayan araç
- "Bir yandan kollu tulumbadan ağır ağır su çekip sağda solda çelimsiz gök kuşakları yaratarak bahçeyi suluyor." (Atilla İlhan)
-
Otomobil lastiği, futbol topu vb. şeyleri şişirmeye veya herhangi bir sıvıyı sıkmaya, bir şey üzerine püskürtmeye yarayan araç
- "Lastik tulumbası. Flit tulumbası."
-
[isim]
Sıvıları alçak yerlerden çekmeye veya yüksek yerlere çıkarmaya yarayan araç
- TULYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)
-
[isim]
Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)
- TULANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uzunluğuna, uzunlamasına olan, boyuna
-
[sıfat]
Uzunluğuna, uzunlamasına olan, boyuna
- TULUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğaçlama
-
[isim]
Doğaçlama
- TULUK
-
-
[isim]
Tulum
- "Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Tulum
- TULUP
-
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
- TULUM
-
-
[isim]
Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
-
Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
- "Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Tüp
-
Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
- "Zayıf vücuduna tulum bol geliyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Şişman, tombul
- "Bir şeyim yok doktor, bu yaşta annem gibi tulum olacak değilim ya!" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
- TULU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşin doğması, doğuşu
-
[isim]
Güneşin doğması, doğuşu
- TUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boylam
-
Uzunluk
-
[isim]
Boylam