Sonunda tuk olan 9 kelime var. TUK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tuk olan kelimeler listesine ya da başında tuk olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

8 Harfli Kelimeler

SOMURTUK

6 Harfli Kelimeler

KARTUK, KOLTUK, YONTUK

5 Harfli Kelimeler

ÇOTUK, NATUK, NUTUK, POTUK, TUTUK


Kelime bulma makinesi

K T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KUT

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SOMURTUK

  1. [sıfat] Asık suratlı, yüzü gülmez, sıkıntılı, çekilmez
    • "Somurtuk, buruk ve pasif bir ortamın içinde sürekli canlılığı, neşesi, sevimliliği ile manevi bir vitamin gibidir." (Haldun Taner)

KARTUK

  1. [isim] Büyük tarla tarağı

YONTUK

  1. [isim] Yontulmuş yer
  2. Yontulmuş parça
    • "Yontukları süpürüp atın."
  3. [sıfat] Yontulmuş olan
    • "Yontuk kalem."

KOLTUK

  1. [isim] Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
    • "Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Nihayet sonbaharın yağmurlu, serin bir günü koltuğa giriyorum." (Ömer Seyfettin)
    • "Ercüment, memurluk hayatında her oturduğu koltuğu doldurmuş..." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Ben de aç duracak değilim ya! Bizim orada senin gibi bir ağa yok ki koltuğunun altına sığınalım." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye
    • "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni
    • "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, 'koltuk' yapılmıştı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. Yapıcılıkta yan destek
  5. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip
  6. Koltuklama veya koltuklanma
    • "O koltuktan hoşlanmaz."
  7. Kayırma, destek
    • "Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez."
  8. Yüksek mevki, makam
    • "Koltuk kavgası."
  9. Genelev
    • "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  10. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler
  11. Kenar, tenha yer

NUTUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz, konuşma
    • "Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kıyıda dalgalara nutuk çekip kekemeliğini düzeltmeye çalışıyor." (Haldun Taner)
    • "Kapıdan içeri bir adım attıktan sonra durdu, nutuk verir gibi elini sallayarak..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Fakat işte onu karşısında görünce nutku tutulmuş." (Haldun Taner)
  2. Söylev
    • "Atatürk'ün onuncu yıl nutku."

NATUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen

ÇOTUK

  1. [isim] Dışarıda kalmış ağaç kökü
  2. Kesilen ağacın topraktan yukarıda kalan bölümü
  3. Asma kütüğü, tevek

POTUK

  1. [sıfat] Kırmalı ve geniş

TUTUK

  1. [sıfat] Akıcı, rahat konuşamayan
  2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş
    • "Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk." (Atilla İlhan)
  3. Kısılmış, tutulmuş, kesik
    • "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu." (Peyami Safa)
  4. Tutuklu
  5. Kapalı, tıkalı
  6. Sıkıntılı
    • "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  7. Durgun, çekingen, sıkılgan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü