Başında tu olan 9 harfli 31 kelime var. Tu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tu olan kelimeler listesine ya da sonu tu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında tu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUNCELİLİ
...
TUNÇLAMAK

  1. [-i] Tunç durumuna getirmek
    • "Güneşin tunçladığı yanakları solgun ve dudakları etrafında derin ıstırap hatları var." (Halide Edip Adıvar)

TULUMBACI

  1. [isim] Mahallelerde bulundurulan yangın tulumbalarını, yangın olan yerlere götüren ve orada yangının söndürülmesine yardım eden kimse
    • "Eski tulumbacıların bir koşuş tarzı vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Tulumba yapan, satan veya onaran kimse
  3. Külhanbeyi

TUTUKLAMA

  1. [isim] Tutuklamak işi, tevkif
    • "Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TUVALETÇİ

  1. [isim] Tuvalet işleten kimse

TUTANAKÇI
...
TUTKUNLUK

  1. [isim] Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
    • "Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar." (Abdülhak Şinasi Hisar)

TURALAMAK

  1. [-i] İplik çilelerini turalarına ayırmak
  2. Bazı oyunlarda, tura ile vurmak
  3. Turlamak

TUĞAMİRAL

  1. [isim] Deniz kuvvetlerinde, rütbesi albay ile tümamiral arasında bulunan amiral

TUTSAKLIK

  1. [isim] Tutsak olma durumu, esirlik, esaret

TUFACILIK
...
TUFALAMAK
...
TUĞBAYLIK

  1. [isim] Tuğbayın görevi

TUTAMLAMA

  1. [isim] Tutamlamak işi

TURİSTLİK
...
TUTTURMAK

  1. [-i] Tutmasını sağlamak
  2. [nsz] Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak
    • "Urumeli Hisarı'na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum." (Orhan Veli Kanık)
  3. [nsz] Aklına koyup direnmek, ısrar etmek
    • "Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [-i] Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak
  5. [nsz] Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek
    • "Taşı fırlattı ama tutturamadı." (Halikarnas Balıkçısı)
  6. [-i] Takip etmek
    • "Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahalle kahvesinin kapısı önüne kadar geldi." (Memduh Şevket Esendal)

TURNAGÖZÜ

  1. [isim] Berrak ve parlak sarı
  2. [sıfat] Bu renkte olan

TUZSUZLUK

  1. [isim] Tuzsuz olma durumu

TUZLATMAK
...
TUTUVERME
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü