Başında ter olan 8 harfli 35 kelime var. Ter ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ter olan kelimeler listesine ya da sonu ter ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ter bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RET, TER
2 Harfli Kelimeler
ER, ET, RE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TERCÜMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevirmen
-
[isim]
Çevirmen
- TERTİPLİ
-
-
[sıfat]
Düzenli, derli toplu, yerli yerinde
- "Bereket ki burada, her şey tertipli idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli (kimse)
-
[zarf]
Düzenli, derli toplu bir biçimde
-
Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış
-
[sıfat]
Düzenli, derli toplu, yerli yerinde
- TERSİNME
-
-
[isim]
Tersinmek işi veya durumu
-
[isim]
Tersinmek işi veya durumu
- TERTEMİZ
-
-
[sıfat]
Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak
-
Kötülük düşünmeyen, günahsız, lekesiz, suçsuz
- "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak
- TERBİYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 65, atom ağırlığı 159 olan, az bulunan bir element (simgesi Tb)
-
[isim]
Atom numarası 65, atom ağırlığı 159 olan, az bulunan bir element (simgesi Tb)
- TERÜTAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- "Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- TERÖRİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir siyasi davayı zorla kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak, cana ve mala kıyacak davranışlarda bulunan kimse, yıldırmacı, tedhişçi
-
[isim]
Bir siyasi davayı zorla kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak, cana ve mala kıyacak davranışlarda bulunan kimse, yıldırmacı, tedhişçi
- TERSİNİR
-
-
[sıfat]
Bir olayın ortaya çıkma şartlarındaki sonsuz küçük bir değişikliğin etkisiyle herhangi bir anda yön değiştirebilen (kimyasal, fiziksel ve mekanik dönüşüm)
-
[sıfat]
Bir olayın ortaya çıkma şartlarındaki sonsuz küçük bir değişikliğin etkisiyle herhangi bir anda yön değiştirebilen (kimyasal, fiziksel ve mekanik dönüşüm)
- TERCİHEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Tercih hakkını kullanarak
-
[zarf]
Tercih hakkını kullanarak
- TERSİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Üçüncül
-
[sıfat]
Üçüncül
- TERMOFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kauçuk vb. maddelerden yapılan, içi su veya kimyasal bir madde ile doldurularak ısının aynı düzeyde kalmasını sağlayan kap
- "Sevecen tavırlarla bana yardım etmeye çalışıyordu, termofora buz koyuyor, doktor çağırmayı öneriyordu." (Erhan Bener)
-
[isim]
Kauçuk vb. maddelerden yapılan, içi su veya kimyasal bir madde ile doldurularak ısının aynı düzeyde kalmasını sağlayan kap
- TERARYUM
- ...
- TERLİLİK
- ...
- TERLİKSİ
-
-
[sıfat]
Terlik biçiminde olan
-
[isim]
Bütün kirpiklilerden, durgun ve kirli sularda yaşayan, yassı gövdeli, bir hücreli hayvan (Paramaecium)
-
[sıfat]
Terlik biçiminde olan
- TEREDDÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- "Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiç tereddüt etmeden maksadımı kendisine anlattım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- TERZİLİK
-
-
[isim]
Terzinin yaptığı iş
-
[isim]
Terzinin yaptığı iş
- TEREKEME
- ...
- TERABAYT
- ...
- TERTİBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzen, düzenleniş
- "Yüz sandık cephaneyi Anadolu'ya gönderebilmek için müzakere edip tertibat aldıklarını veya depolardan silah kaçırdıklarını söylüyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar
- "Şimdi yol tertibatını konuşamaz mıyız? diye sordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Düzen, düzenleniş
- TERETTÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerekme, icap etme
-
İş vb. için gerekme, ait olma
-
[isim]
Gerekme, icap etme