Başında tar olan 7 harfli 32 kelime var. Tar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tar olan kelimeler listesine ya da sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TARİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan, Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri
- "Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı."
-
[isim]
Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan, Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri
- TARAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tazelik
- "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tazelik
- TARİHÇE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
- TARANGA
-
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
- TARTICI
-
-
[isim]
Tartmakla görevli kimse
-
[isim]
Tartmakla görevli kimse
- TARAFÇI
- ...
- TARANTI
-
-
[isim]
Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler
-
[isim]
Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler
- TARATOR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
- TARAKÇI
-
-
[isim]
Tarak yapan veya satan kimse
-
Taraklama işi yapan kimse
-
[isim]
Tarak yapan veya satan kimse
- TARAYIŞ
-
-
[isim]
Tarama işi veya biçimi
-
[isim]
Tarama işi veya biçimi
- TARTILI
-
-
[sıfat]
Tartılmış
-
Ölçülü, dengeli
- "Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz."
-
[sıfat]
Tartılmış
- TARZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma
- "Arkadaşım namına Refik Bey'den gayet kuvvetli bir tarziye isterim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Yüzüme bakmadan bana tarziye verdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma
- TARAKLI
-
-
[sıfat]
Tarağı olan
- "O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından." (Necati Cumalı)
-
Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
-
Yol yol nakışlı
- "Taraklı kumaş."
-
Tarağı geniş olan (ayak)
-
[sıfat]
Tarağı olan
- TARANMA
-
-
[isim]
Taranmak işi
-
[isim]
Taranmak işi
- TARÇINİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sarı ile kahverengi arası bir renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Sarı ile kahverengi arası bir renk
- TARANIŞ
-
-
[isim]
Taranma işi veya biçimi
-
[isim]
Taranma işi veya biçimi
- TARAFLI
-
-
[sıfat]
Yanı ve yönü olan
-
Herhangi bir yöreden olan
-
[isim]
Yandaş
-
[sıfat]
Yanı ve yönü olan
- TARİHLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
- TARİHEN
- ...
- TARAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
- "Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." (Yahya Kemal)
-
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
- "Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
-
Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
-
Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
-
[-de]
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
- "Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler." (Haldun Taner)
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
- "Dergileri taramak."
-
Dikkatle bakmak, süzmek
-
Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
-
[-i]
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek