Başında tar olan 7 harfli 32 kelime var. Tar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tar olan kelimeler listesine ya da sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında tar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ART, TAR

2 Harfli Kelimeler

AR, AT, RA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TARTICI

  1. [isim] Tartmakla görevli kimse

TARANMA

  1. [isim] Taranmak işi

TARUMAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dağınık, karışık, perişan
    • "Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu." (Peyami Safa)
    • "Sen gittin soframız oldu tarumar." (Cahit Sıtkı Tarancı)

TARHANA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgur, mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamur vb.nden yapılan çorba malzemesi
  2. Tarhana çorbası

TARAKÇI

  1. [isim] Tarak yapan veya satan kimse
  2. Taraklama işi yapan kimse

TARZİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma
    • "Arkadaşım namına Refik Bey'den gayet kuvvetli bir tarziye isterim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yüzüme bakmadan bana tarziye verdi." (Reşat Nuri Güntekin)

TARAKLI

  1. [sıfat] Tarağı olan
    • "O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından." (Necati Cumalı)
  2. Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  3. Yol yol nakışlı
    • "Taraklı kumaş."
  4. Tarağı geniş olan (ayak)

TARÇINİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sarı ile kahverengi arası bir renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan

TARAFLI

  1. [sıfat] Yanı ve yönü olan
  2. Herhangi bir yöreden olan
  3. [isim] Yandaş

TARAMAK

  1. [-i] Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
    • "Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." (Yahya Kemal)
  2. Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
    • "Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
  4. Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
  5. Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
  6. [-de] Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
    • "Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler." (Haldun Taner)
  7. Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
    • "Dergileri taramak."
  8. Dikkatle bakmak, süzmek
  9. Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak

TARİHLİ

  1. [sıfat] Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü

TARAZLI
...
TARAFÇI
...
TARİFLİ

  1. [sıfat] Tarifi olan

TARANIŞ

  1. [isim] Taranma işi veya biçimi

TARATIŞ

  1. [isim] Taratma işi veya biçimi

TARAYIŞ

  1. [isim] Tarama işi veya biçimi

TARİHÇE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi

TARDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası

TARAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tazelik
    • "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü