Başında ta olan 7 harfli 208 kelime var. Ta ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ta bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKSALI
-
-
[sıfat]
Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)
-
[sıfat]
Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)
- TARATOR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
- TANRICI
- ...
- TAPINAK
-
-
[isim]
İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane, ibadetgâh
- "Somakiden saraylar, mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler ... kurarmışsın." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane, ibadetgâh
- TAKIŞMA
-
-
[isim]
Takışmak işi
-
[isim]
Takışmak işi
- TADİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değişiklikler
-
[isim]
Değişiklikler
- TANIKLI
- ...
- TARTICI
-
-
[isim]
Tartmakla görevli kimse
-
[isim]
Tartmakla görevli kimse
- TAVIRLI
- ...
- TAŞIYIŞ
-
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
- TANIMAK
-
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı." (Halide Edip Adıvar)
-
Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek
- "Onu bir de eski polisler tanır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak
- "Sincapları yakından tanırım." (Ahmet Haşim)
-
Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek
-
Varlığını kabul etmek
-
Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
-
Sorumlu bilmek
- "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."
-
Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek
- "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- TANIMLI
- ...
- TAŞITIŞ
- ...
- TAŞINIR
-
-
Taşınabilen (eşya)
-
[isim]
Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, taşınabilir, menkul
-
Taşınabilen (eşya)
- TAZEKAN
- ...
- TAŞIMSI
-
-
[sıfat]
Taşsı
-
[sıfat]
Taşsı
- TAVSAMA
-
-
[isim]
Tavsamak işi
- "Hafif bir tavsama karşısında sanat ve kültürü canlandıracak önlemleri almayı hayati bir ödev sayıyorlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tavsamak işi
- TANIŞIK
-
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- TAKILIŞ
-
-
[isim]
Takılma işi veya biçimi
-
[isim]
Takılma işi veya biçimi
- TAKSİCİ
-
-
[isim]
Geçimini taksi işleterek sürdüren kimse
-
[isim]
Geçimini taksi işleterek sürdüren kimse