Başında ta olan 7 harfli 208 kelime var. Ta ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ta bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TATLILI
-
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- "Tatlılı, börekli bir yemek."
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- TABLALI
-
-
[sıfat]
Tablası olan
-
Tepesi geniş ve daire biçiminde olan
- "Fesi hele fesi, başlı başına bir âlem; tablalı değil, dar Beyoğlu kalıp." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Tablası olan
- TANESİZ
-
-
[sıfat]
Tanesi olmayan
-
[sıfat]
Tanesi olmayan
- TANRICI
- ...
- TARTMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
-
Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
-
Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
- "Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
- "Bu kelimenin manasını tamamıyla tarta marta söylemiş olduğunu anlattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Dikkatle incelemek, değer biçmek
- "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
- TAAYYÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli olma, ortaya çıkma, belirme
-
[isim]
Belli olma, ortaya çıkma, belirme
- TARANIŞ
-
-
[isim]
Taranma işi veya biçimi
-
[isim]
Taranma işi veya biçimi
- TABABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlik
- "Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor." (Aka Gündüz)
-
Tıp bilgisi
-
[isim]
Hekimlik
- TABİLİK
-
-
[isim]
Yayımcılık
-
[isim]
Yayımcılık
- TAMBURA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türk halk müziğinde kullanılan, cura, bulgari, çöğür, bağlama gibi telli ve çalgıçla çalınan çalgıların genel adı
- "Gündüzleri öğleden sonra yatağından kalkarak tamburasını eline alıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Türk halk müziğinde kullanılan, cura, bulgari, çöğür, bağlama gibi telli ve çalgıçla çalınan çalgıların genel adı
- TAVLACI
-
-
[isim]
At beslenen tavlaya bakan kimse
-
[isim]
At beslenen tavlaya bakan kimse
- TAZELİK
-
-
[isim]
Taze olma durumu, körpelik, taravet
-
Dinç, diri, canlı olma durumu
- "Eskiden söz açılınca yorgun belleğinden şaşılacak kadar tazelikle geçmişe döner, anılarını eksiksiz anlatmaya dalardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Taze olma durumu, körpelik, taravet
- TANIŞIK
-
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- TAHTALI
-
-
[sıfat]
Tahtası olan
-
Tahtalı güvercin
-
[sıfat]
Tahtası olan
- TATBİKİ
- ...
- TAACCÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaşma
- "Pek taaccüp ettim, niye mücrim telakki olunacakmış?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Şaşma
- TAKINTI
-
-
[isim]
Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun
- "Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savuşturuncaya kadar gözüme uyku girmez." (Burhan Felek)
-
Bütünlemeye kalınan ders
-
Küçük, önemsiz borç
-
Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon
- "Sözünü ettiğim takıntı bana rahmetli babamdan miras kaldı." (Ahmet Ümit)
-
Bir kimseyle kurulan ilişki
-
[isim]
Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun
- TARANGA
-
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
- TARAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tazelik
- "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tazelik
- TAKRİBİ
- ...