Başında ta olan 6 harfli 150 kelime var. Ta ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ta bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- "Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
- "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- TABİİN
- ...
- TAHMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükleme
-
[isim]
Yükleme
- TAYDAŞ
-
-
[isim]
Akran
-
[isim]
Akran
- TANKÇI
-
-
[isim]
Tank kullanan veya tankla birlikte savaşan asker
-
[isim]
Tank kullanan veya tankla birlikte savaşan asker
- TAHRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- "Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Grev hakkı ve lokavt ... millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- TATBİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygulama, pratik
- "Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Uygulama, pratik
- TANSIK
-
-
[isim]
İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize
- "Bir gün Oğuz Atay'ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız." (Selim İleri)
-
[isim]
İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize
- TAHNİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozulmaması için ölüyü ilaçlama
-
[isim]
Bozulmaması için ölüyü ilaçlama
- TAKRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaştırma
-
[isim]
Yaklaştırma
- TASRİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açık söyleme, belirtme
- "Bunların hudutlarını iyi tasrih edememekle beraber ... eniştemizin kanaatlerine de sirayet etmiş olduğu görülüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Açık söyleme, belirtme
- TAŞSIZ
-
-
[sıfat]
Taşı olmayan
-
[sıfat]
Taşı olmayan
- TARÇIN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum)
-
Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu
- "Sakalının rengi kınaya, kokusu sirkelenmiş tarçına benzer." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum)
- TAKDİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma
- "İlk karşılık olarak şunu takdim edeyim." (Refik Halit Karay)
-
Tanıtma, tanıştırma
- "... nihayet Mehmet Akif Bey'e de takdim edildim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Seni bu gece bizim eski diplomatımıza takdim edeceğim." (Ömer Seyfettin)
-
Öne alma, önceye alma
-
[isim]
Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma
- TABİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğa
- "İnsan zekâsı, tabiatın içinde değil, tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir." (Ahmet Haşim)
-
Doğal özellik
- "Arazinin tabiatı."
-
Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni
- "Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan." (Atilla İlhan)
-
İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu
-
Huy, karakter
-
[isim]
Doğa
- TAHDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
-
[isim]
Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
- TAHFİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hafifletme, yükünü azaltma
-
[isim]
Hafifletme, yükünü azaltma
- TATSAL
-
-
[sıfat]
Tat alma duyusu ile ilgili
-
[sıfat]
Tat alma duyusu ile ilgili
- TASVİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma
- "... uykusuz geceler geçiyor, yaptığı planı Alman askerî komisyonu derhâl tasvip ediyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma
- TAHLİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtarma
-
[isim]
Kurtarma