Sonunda t olan 4 harfli 175 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BANT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
  2. Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit
  3. Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit

VİRT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
  2. Çok tekrarlama, diline dolama

HÖST

  1. [ünlem] At, katır, sığır vb. hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü
    • "Höst, höst, diye bağırdı. At oralı olmadı." (Abbas Sayar )
  2. Bir kimseyi uyarmak için kullanılan bir seslenme sözü

MAYT
...
SERT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı
    • "Sert tahta."
  2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
    • "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." (Tarık Buğra)
  3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı
    • "Sert iklim. Sert hava."
  4. Güçlü kuvvetli
    • "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı
    • "Sert şarap. Sert tütün."
  6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
    • "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  7. Gönül kırıcı, katı, ters
    • "... sarardı, dudakları titredi ama adam sert bir davranışla kadehi kadının eline tutuşturdu." (Halide Edip Adıvar)
  8. Hırçın, öfkeli, hiddetli, gönül kırıcı
    • "Sert ses."
    • "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  9. Titizlikle uygulanan, sıkı
    • "Sert bir yönetim."
  10. Ötümsüz

AŞIT

  1. [isim] Siper, kuytu yer
  2. Aşılacak yer
  3. Dağ geçidi

AZAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Serbest bırakma
    • "Zavallı kuş birdenbire sendeledi, azat olduğuna inanmıyor gibi durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Okullarda paydos
  3. [sıfat] Serbest bırakılmış olan

MUİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı

SALT

  1. [sıfat] İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak
    • "Salt sevinç."
  2. İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı
  3. [zarf] Yalnızca
    • "Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı." (Necati Cumalı)

KURT

  1. [isim] Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)
    • "Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen
  3. [sıfat] İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz
    • "Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor." (Haldun Taner)

JANT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Taşıtlarda, lastiklerin takıldığı tekerleğin çember biçimindeki bölümü, ispit

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

ANAT
...
İRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelir
    • "Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Gelir getiren mülk
    • "Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Söyleme

BÜST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü
    • "Vücudundaki oransızlık, nereden geliyor; büstü, bacaklarından daha mı uzun?" (Atilla İlhan)
  2. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü
    • "Atatürk büstü."

PERT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Değer yitimi, zarar

TEST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
  2. Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
    • "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir." (Haldun Taner)
  3. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
    • "Bilimsel testler karganın attan daha zeki olduğunu saptayalı hanidir." (Haldun Taner)
  4. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

POST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüylü hayvan derisi
    • "Kaplan postu. Geyik postu."
    • "Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabildi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Sabiha Hanım'ı eğlendirmek bahanesiyle konağa postu sermiş." (Halide Edip Adıvar)
  2. Tarikatlarda şeyhlik makamı
    • "Hacı Bektaş postu."
    • "Sen o zamana kadar postu çoktan deldirmiş, kuyruğu titretmiş olursun."
  3. Makam
    • "Post kavgası. Post peşinde koşmak."
  4. Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz

FLİT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sinek, sivrisinek vb. böcekleri öldürmek için püskürtülen ilaç
  2. Bu ilacı havaya püskürten araç

TIRT
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü