Sonunda t olan 4 harfli 175 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant
    • "Ahdim olsun, bu işi yapacağım."
  2. Antlaşma
  3. Devir, zaman

ŞİLT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Üzerine genellikle bir kurum veya kuruluşun adı, işareti kazılmış olan ve armağan olarak bir kimse veya takıma verilen levha, ergilik
    • "Kara Kuvvetleri şildi."

İCAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buluş
    • "Nihayet, yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Gerçekmiş gibi gösterme çabası
    • "Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim." (Aka Gündüz)

TEŞT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çamaşır leğeni

UĞUT

  1. [isim] Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir çeşit yemek

VECT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
    • "Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir." (Halide Edip Adıvar)
    • "Eski konakların mutfağını anlatırken bir tapınağı tasvir eder gibi vecde kapılır." (Haldun Taner)

BENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bağ, rabıt
    • "Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti." (Atilla İlhan)
  2. Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm
  3. Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet
    • "Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş." (Ahmet Rasim)
  4. Gazete yazısı
  5. Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam
  6. Kanun maddesi

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

POST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüylü hayvan derisi
    • "Kaplan postu. Geyik postu."
    • "Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabildi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Sabiha Hanım'ı eğlendirmek bahanesiyle konağa postu sermiş." (Halide Edip Adıvar)
  2. Tarikatlarda şeyhlik makamı
    • "Hacı Bektaş postu."
    • "Sen o zamana kadar postu çoktan deldirmiş, kuyruğu titretmiş olursun."
  3. Makam
    • "Post kavgası. Post peşinde koşmak."
  4. Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz

AĞIT

  1. [isim] Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getirerek ağlama biçimi
    • "Çadırı önünde, kanlı gömleği ortaya alıp ağıt yaktılar sabaha kadar." (Yahya Kemal)
  2. Gelin olan bir kızın arkasından niteliklerini sayıp dökerek ağlama
  3. Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye
    • "Rahman'ın sazı susmuş, okuduğu ağıt bitmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ŞAFT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane bağlanan demir mil
    • "Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor." (Zeyyat Selimoğlu)

ANIT

  1. [isim] Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide
    • "... sergi alanının dışında bir de füze araştırmalarının anıtı var." (Haldun Taner)
  2. Önemi ve değeri çok olan eser

JEST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket
    • "Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Son derece heyecanla konuşuyor, elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu." (Ali Naci Karacan)
  2. Beklenmedik iyi davranış

PEST

  1. [sıfat] Pes (II)

AKUT

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [sıfat] İveğen

FLİT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sinek, sivrisinek vb. böcekleri öldürmek için püskürtülen ilaç
  2. Bu ilacı havaya püskürten araç

VOLT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektromotor gücün veya gerilimin birimi

EVET

  1. [edat] "Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
    • "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Konuşma arasında cümlenin olumlu anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
    • "Gidip kendisiyle konuştum evet sonra da..."

LİET

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Şarkı

MART

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü