Sonunda t olan 4 harfli 175 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FLİT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sinek, sivrisinek vb. böcekleri öldürmek için püskürtülen ilaç
  2. Bu ilacı havaya püskürten araç

MUİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı

AMİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İÇİT

  1. [isim] İçilecek şey

HÖST

  1. [ünlem] At, katır, sığır vb. hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü
    • "Höst, höst, diye bağırdı. At oralı olmadı." (Abbas Sayar )
  2. Bir kimseyi uyarmak için kullanılan bir seslenme sözü

MİAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin yapılması için tanınan süre
    • "Bakkalın veresiyeyi kestiği bir gün, artık bu işin miadı geldiğine kanaat ederek satış hususunda ısrar edecek olmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi
    • "Asker ayakkabısının miadı altı aydır."

ÜMİT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Umma, beklenti, umut
    • "Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." (Aka Gündüz)
    • "Hem ne güzeldi sesindeki yankı / Ben oraya ümitlerimi bağladımdı." (Behçet Necatigil)
    • "... ve Cemil'in bu sözleri kalplerde hiç olmazsa yarın için biraz ümit bırakıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Geceyi oldukça rahat geçireceğinizi ümit ederim." (Refik Halit Karay)

HOŞT

  1. [ünlem] Köpekleri ürkütüp kaçırmak için çıkarılan ses

TEST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
  2. Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
    • "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir." (Haldun Taner)
  3. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
    • "Bilimsel testler karganın attan daha zeki olduğunu saptayalı hanidir." (Haldun Taner)
  4. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

AĞIT

  1. [isim] Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getirerek ağlama biçimi
    • "Çadırı önünde, kanlı gömleği ortaya alıp ağıt yaktılar sabaha kadar." (Yahya Kemal)
  2. Gelin olan bir kızın arkasından niteliklerini sayıp dökerek ağlama
  3. Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye
    • "Rahman'ın sazı susmuş, okuduğu ağıt bitmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AŞIT

  1. [isim] Siper, kuytu yer
  2. Aşılacak yer
  3. Dağ geçidi

PUNT

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir şey için uygun zaman, fırsat
    • "O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi." (Atilla İlhan)

VİRT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
  2. Çok tekrarlama, diline dolama

FERT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birey
    • "Mustafa Kemal bir fert değil, bir timsaldir." (Yahya Kemal Beyatlı)

MAYT
...
ADAT
...
MURT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
    • "Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı." (Orhan Kemal)

UĞUT

  1. [isim] Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir çeşit yemek

ANIT

  1. [isim] Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide
    • "... sergi alanının dışında bir de füze araştırmalarının anıtı var." (Haldun Taner)
  2. Önemi ve değeri çok olan eser

KURT

  1. [isim] Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)
    • "Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen
  3. [sıfat] İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz
    • "Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü