Başında t olan 6 harfli 516 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHRİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tırmalanma, tırmalama
-
Yakarak kaşındırma
-
[isim]
Tırmalanma, tırmalama
- TEDVİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Derleme
-
[isim]
Derleme
- TURGAY
-
-
[isim]
Toygar
-
[isim]
Toygar
- TUŞLUK
- ...
- TAKDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal sayma, kutsama
- "Kemerlerindeki kurşunların her birisini ayrı ayrı takdis ettim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kutsal sayma, kutsama
- TAŞMAK
-
-
[nsz]
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." (Haldun Taner)
-
Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
-
Bir yere veya şeye sığmamak
- "Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
-
Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
- "Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- TENKİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Azaltma, eksiltme
- "Şu hâlde kadroları niye tenkis etmiyoruz?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Azaltma, eksiltme
- TENSEL
-
-
[sıfat]
Tene ait, cinsel
- "Daha çok tensel ihtirasa açık olan bu evlilik başlangıçta mutluluk getirir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Tene ait, cinsel
- TEŞBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzetme
- "Aleyhinde şairane teşbihlerle ağır ve güçlükle yazardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Yazının peyda olduğu günden beri yüz binlerce şair gelmiş, her biri binlerce teşbih yapmış." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Benzetme
- TEZHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama
-
Süsleme, bezeme
-
[isim]
Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama
- TALKIM
-
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
- TAŞKIN
-
-
[sıfat]
Taşmış bir durumda olan
-
[isim]
Su baskını, seylap, feyezan
-
Aşırı
- "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Taşmış bir durumda olan
- TİMSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, örnek, simge
- "O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sembol, örnek, simge
- TEKFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâfir sayma
-
[isim]
Kâfir sayma
- TELKİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşılama, aşı
-
[isim]
Aşılama, aşı
- TİCARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin
-
[sıfat]
Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin
- TOLÜEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maden kömürü katranında benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür (CH)
-
[isim]
Maden kömürü katranında benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür (CH)
- TUNDRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü
-
Bu bitkilerle kaplı geniş alan, kutup bozkırı
-
[isim]
Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü
- TUTKUN
-
-
[sıfat]
Gönül vermiş, meftun, meclup
- "Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Yaş farkına rağmen birbirlerine nasıl da tutkun olduklarını anlayarak şaşıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün
- "Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gönül vermiş, meftun, meclup
- TEŞDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şiddetini artırma, güç verme
-
Sağlamlaştırma
-
[isim]
Şiddetini artırma, güç verme