Başında t olan 3 harfli 58 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TÖZ

  1. [isim] Kök, asıl, cevher
  2. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher

TEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tema

TUH

  1. [ünlem] "Yazıklar olsun, vah vah" anlamlarında bir söz, tu
    • "Tuh sana! Böyle mi yapacaktın?"

TAY

  1. [isim] Üç yaşına kadar olan at yavrusu

TUŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Piyano, org vb. müzik aletleriyle daktilo, hesap makinesi, bilgisayar ve telefon gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı
    • "Piyanonun tuşlarından, kemanın tellerinden uçan sesler, insana, insan olmanın mutluluğunu tattırır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Yağlı boya ressamlığında fırçadaki boyanın tuvale sürülüş biçimi
  3. Eskrimde kılıcın ucunun karşı oyuncunun göğüs ve karın bölgesini koruyan özel giysinin bir bölümüne değmesi

TİM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Silahlı kuvvetlerde, belirli bir iş veya hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik
  2. Silah, telsiz istasyonu vb.ni çalıştırmak için kurulan topluluk

TÜF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı

TOL

  1. [isim] Taş kemer veya taş kemerlerle yapılmış ev, oda, kapı vb. şey
  2. Yayla veya bahçe kulübesi
  3. Küçük köy
    • "Bu demir yolu, bu yana gidersen derenin boyuna alır, iner Kara Hasan toluna." (Memduh Şevket Esendal)

TİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İnce, keskin (ses)
    • "Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş." (Halide Edip Adıvar)

TAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eksiksiz, kesintisiz
    • "Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." (Aka Gündüz)
  2. Bütün, tüm
  3. [zarf] Uygun olarak, tıpkı, aynı
    • "Tam istediğim gibi davrandın."
  4. [zarf] Sırasında, anında
    • "Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi." (Ömer Seyfettin)
  5. Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz
    • "Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü." (Orhan Seyfi Orhon)
  6. Amerikan doları

TEF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı
    • "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)
    • "Sonradan anlaşıldı ki adam hükûmeti tefe koymuş." (Talât Halman)

TIĞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dantel veya yün örmekte kullanılan, ucu çengelli kısa şiş
    • "Maviş Hanım'ın elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel üretir, görmüyor mu?" (Atilla İlhan)
    • "Böyle kibar, yakışıklı, tığ gibi kocayı rüyada görsen inanmazdın." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Biz (II)
  3. Demirci ve tesviyecilerin delikleri büyütmek veya eşit duruma getirmek için kullandıkları takım

TAN

  1. [isim] Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir
    • "Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar." (Salâh Birsel)

TÜH

  1. [ünlem] "Vah vah" anlamında pişmanlık bildiren bir seslenme sözü, tü
  2. "Yazıklar olsun" anlamında bir seslenme sözü

TİN

  1. [isim] Ruh
  2. Birtakım fizik ötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık

TAB

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mizaç, huy, tabiat, karakter

TEÇ
...
TOP

  1. [isim] Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne
    • "Havası boşalmış bir futbol topu..." (Aka Gündüz)
    • "İngilizlerin topa tuttuğu yerlere gidip bir saat kadar muhtelif çapta birçok mermi ölçtüm." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Biz kim oluyoruz ki veresiye verelim, iki günde topu atarız." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça
    • "Kantarın topu. Duvar saatinin topu."
  3. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı, ferde
    • "Bir top basma. İki top ipekli."
  4. Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı
    • "Kâğıt topları."
  5. [sıfat] Yuvarlak biçimde olan, toparlak
    • "Bunlardan sonra top sakallı, çocuk yüzlü Şaban'ın dizi en çok sevdiği yerdi." (Halide Edip Adıvar)
  6. [zarf] Tamamen, bütünüyle
  7. Homoseksüel erkek
  8. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah
    • "Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

TÜN

  1. [isim] Gece

TEL

  1. [isim] Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne
    • "Gelin teli. Telgraf teli."
    • "Bahçeye tel çektik."
  2. [sıfat] Bu nesneden yapılmış veya bu nesne biçiminde olan
    • "Tel kafes. Tel çivi."
  3. Tencere, çaydanlık vb.ni ovarak temizlemek için kullanılan nesne
  4. İnsan saçını oluşturan ipçik
    • "İki açık sarı tel terli alnımızın üstüne yapışmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü