Sonunda sır olan 14 kelime var. SIR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sır olan kelimeler listesine ya da başında sır olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BAŞMUBASSIR
MUBASSIR, MÜNHASIR
MUHASIR
ANASIR, MUASIR
HASIR, KASIR, KISIR, MISIR, MUSIR, NASIR
ASIR
SIR
I R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SIR
2 Harfli Kelimeler
IR, IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAŞMUBASSIR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Gözetmenlerin başı olan kimse
- "Başmubassır, budaklı kızılcık dalına meraklı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gözetmenlerin başı olan kimse
- MUBASSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin durumu ile ilgilenen ve düzeni sağlamakla görevli kimse
- "Mubassır Uzun Osman'dan bir izinsiz cezası almıştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin durumu ile ilgilenen ve düzeni sağlamakla görevli kimse
- MÜNHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- "Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son derece çekinirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- MUHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatan, saran
-
[isim]
Kuşatan, saran
- ANASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ögeler
-
[isim]
Ögeler
- MUASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çağdaş
- "Muasır medeniyet."
-
[sıfat]
Çağdaş
- MUSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
- KISIR
-
-
[sıfat]
Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan)
-
Ürün vermeyen (toprak)
- "Kısır toprak."
-
Verimsiz, yararsız, sonuçsuz
- "Kısır çalışma. Kısır tartışma."
-
İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.)
-
[sıfat]
Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan)
- MISIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğdaygillerden gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 m olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
-
Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü
-
Bu ürünün taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 m olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
- KASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köşk
- "Padişah bu kasırdan donanmanın sefere çıkışını izlermiş." (Ahmet Ümit)
-
[isim]
Köşk
- HASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü
-
[sıfat]
Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden yapılmış olan
- "Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü
- NASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
- "Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım." (Orhan Veli Kanık)
- "Tütün alıcılarının nasırına basmamak, gölgelerini bile çiğnemeden dolanıp da geçmek gerektiğini biliyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
- ASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzyıl
-
Çağ
-
[isim]
Yüzyıl
- SIR
-
-
[isim]
Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik
- "Küpün sırı dökülmüş."
-
Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka
-
[isim]
Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik