Başında olan 5 harfli 49 kelime var. Sü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sü olan kelimeler listesine ya da sonu sü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜBEK

  1. [isim] Bazı yerlerde beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi veya sidiği bir kaba akıtacak boru
    • "Sübekten çarpık kalan bacaklarını yanlara atar gibi yengeçvari yürümeye başladı." (Ömer Seyfettin)

SÜKUT
...
SÜSEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Süsengillerden, yaprakları kılıç biçiminde, çiçekleri iri ve mor renkli, güzel görünüşlü ve kokulu, çok yıllık bir süs bitkisi, susam (İris germanica)

SÜNGÜ

  1. [isim] Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
    • "Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak." (Atilla İlhan)
  2. Mezar başına nişan olarak dikilen sırık
  3. Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk
  4. Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk

SÜVME
...
SÜBUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma
    • "Suç sübut buldu."

SÜRGÜ

  1. [isim] Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme
  2. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan
  3. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala
  4. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap
  5. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama

SÜTUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
    • "Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sanat dergilerinden biri bir ara, genç şairlere sütunlarını açmıştı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
    • "Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Alt alta sıralanmış şeyler dizisi
    • "Rakam sütunu."
  4. Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey
    • "Alev sütunu. Su sütunu."
  5. Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey

SÜLÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üçte bir
  2. [isim] Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı
    • "Havadaki bu ince duman yığını tıpkı girift bir sülüs yazıya benziyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. [isim] Erata yolculuklarda indirim sağlayan belge

SÜCUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Secdeye varma, secde etme

SÜBYE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Mürekkep balığı
  2. Badem içi, ezilmiş sarımsak, kavun çekirdeği vb.nden yapılan boza koyuluğunda sıvı
    • "Yoğurdun içine havanda tuz karıştırılarak dövülmüş, sübye kıvamına getirilmiş diş sarımsak eklenir." (Aydın Boysan)

SÜPER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Nitelik, nicelik ve derece bakımından üstün olan
  2. Belli bir normun üstünde olan

SÜTRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Perde, örtü
  2. Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne
  3. Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper

SÜNNİ
...
SÜNME

  1. [isim] Sünmek işi

SÜRÜŞ

  1. [isim] Sürme işi veya biçimi

SÜZÜŞ
...
SÜMÜK

  1. [isim] Sümük doku hücrelerinin ve üzerinde bulunan bezlerin, doku yüzünde nemli, akıcı, kaygan bir tabaka oluşturan salgısı

SÜZME

  1. [isim] Süzmek işi
  2. [sıfat] Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen
    • "Süzme bal. Süzme yoğurt."
  3. [sıfat] Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse)
  4. [sıfat] Katışıksız, saf
    • "Son derece zeki babalardan süzme salak oğulların çıktığı görülmüştü." (Atilla İlhan)

SÜRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hızlılık, çabukluk, ivinti
  2. Hız

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü