Başında sü olan 10 harfli 57 kelime var. Sü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sü olan kelimeler listesine ya da sonu sü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜLFİTLEME
-
-
[isim]
Şarapçılıkta üzüm, elma veya armut şırasını kükürt dioksitle temizleme yöntemi
-
[isim]
Şarapçılıkta üzüm, elma veya armut şırasını kükürt dioksitle temizleme yöntemi
- SÜPÜRGELİK
-
-
Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb
-
Yapıların içinde, duvarların döşemeyle birleştiği yerde tabandan 10-15 cm yüksek, dışarıya çıkıntılı ağaç, mermer veya mozaik kuşak
-
Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb
- SÜNGÜLEMEK
-
-
[-i]
Süngü batırmak
- "Üç yerinden süngüleyip yere serdikleri delikanlının başını taşla ezmediler mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Süngü ile ateşi karıştırıp külün ızgaradan aşağı dökülmesini sağlamak
-
[-i]
Süngü batırmak
- SÜNNETLEME
-
-
[isim]
Sünnetlemek işi veya durumu
-
[isim]
Sünnetlemek işi veya durumu
- SÜRTÜNMELİ
-
-
[zarf]
Sürtünerek
-
[zarf]
Sürtünerek
- SÜREKLİLİK
-
-
[isim]
Sürekli olma, kesintisiz olarak sürüp gitme durumu, devamlılık
-
[isim]
Sürekli olma, kesintisiz olarak sürüp gitme durumu, devamlılık
- SÜREĞENLİK
- ...
- SÜRÜKLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." (Aka Gündüz)
-
Akarsu alıp götürmek
- "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." (Atilla İlhan)
-
İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
- "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
-
[-i]
Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
- "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
- "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- SÜREGİTMEK
- ...
- SÜTANNELİK
-
-
[isim]
Sütanne olma durumu, sütanalık
-
[isim]
Sütanne olma durumu, sütanalık
- SÜRÜVERMEK
- ...
- SÜLFATLAMA
-
-
[isim]
Mantar hastalıklarına karşı bitkilere bakır sülfat, demir sülfat püskürtme veya bitkileri bu maddelere bulama işlemi
-
[isim]
Mantar hastalıklarına karşı bitkilere bakır sülfat, demir sülfat püskürtme veya bitkileri bu maddelere bulama işlemi
- SÜNDÜRÜLME
-
-
[isim]
Sündürülmek işi
-
[isim]
Sündürülmek işi
- SÜRÜNDÜRME
-
-
[isim]
Süründürmek işi
-
[isim]
Süründürmek işi
- SÜREGELMEK
-
-
[nsz]
Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek
-
[nsz]
Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek
- SÜRGÜLEMEK
-
-
[-i]
Sürgü sürerek kapamak
-
Sürgü ile bastırarak düzeltmek
-
[-i]
Sürgü sürerek kapamak
- SÜTNİNELİK
- ...
- SÜRÜMLÜLÜK
- ...
- SÜFLİLEŞME
-
-
[isim]
Süflileşmek işi
-
[isim]
Süflileşmek işi
- SÜNGÜLEŞME
-
-
[isim]
Süngüleşmek işi
-
[isim]
Süngüleşmek işi