Başında su olan 8 harfli 36 kelime var. Su ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde su olan kelimeler listesine ya da sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında su bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SUSTURMA
-
-
[isim]
Susturmak işi, ilzam
-
[isim]
Susturmak işi, ilzam
- SUÇLULUK
-
-
[isim]
Suçlu olma durumu
- "Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum." (Erhan Bener)
-
[isim]
Suçlu olma durumu
- SUİBRİĞİ
-
-
[isim]
Suibriğigillerden, yaprakları almaşık, sapları uzun ve sülüksü, yaprak ayası ibrik biçiminde gelişmiş olan, sıcak ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir bitki (Nepenthes destillatoria)
-
[isim]
Suibriğigillerden, yaprakları almaşık, sapları uzun ve sülüksü, yaprak ayası ibrik biçiminde gelişmiş olan, sıcak ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir bitki (Nepenthes destillatoria)
- SUBASMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sağlam bir taban oluşturmak için temel ile birlikte belli bir yüksekliğe ulaşmış yapının oturduğu bölüm
-
[isim]
Sağlam bir taban oluşturmak için temel ile birlikte belli bir yüksekliğe ulaşmış yapının oturduğu bölüm
- SUÇİÇEĞİ
-
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
- SUPERİSİ
-
-
[isim]
Çiçekleri tek eşeyli, gövdesi iki eşeyli olan su bitkisi
-
[isim]
Çiçekleri tek eşeyli, gövdesi iki eşeyli olan su bitkisi
- SUÇLAMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- "Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- SUNULMAK
-
-
[-e]
Sunma işine konu olmak veya sunma işi yapılmak
-
[-e]
Sunma işine konu olmak veya sunma işi yapılmak
- SULATMAK
-
-
[-i]
Sulama işini yaptırmak
- "Belediye bahçeleri sulatıyor, yangın söndürmenin yedek sularını da kullanıyormuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Sulama işini yaptırmak
- SUSUZLUK
-
-
[isim]
Susuz olma durumu, kuraklık
- "... bir genç memleketin en büyük bir nehri kenarında susuzluktan kavrulan bu şehri ... temiz bir su getirmeye, büyük, küçük cakalı şişeler içinde satmaya başlıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Susamış olma durumu
- "İnsanlar susuzluklarını gidermek için suya ağız uzattıklarından beri adaleti aramışlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Susuz olma durumu, kuraklık
- SUNGURLU
- ...
- SULAKLIK
-
-
[isim]
Sulak olma durumu
-
[isim]
Sulak olma durumu
- SUSAMSIZ
- ...
- SUÇLANMA
-
-
[isim]
Suçlanmak işi
-
[isim]
Suçlanmak işi
- SUNTIRAÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nalbantların, nallanacak hayvanın tırnağını keserken kullandıkları keskin araç
-
Saraçların derilere yiv açmakta kullandıkları, metalden U biçimindeki araç
-
[isim]
Nalbantların, nallanacak hayvanın tırnağını keserken kullandıkları keskin araç
- SUSALLAR
-
-
[isim]
Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası
-
[isim]
Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası
- SUNDURMA
-
-
[isim]
Sundurmak işi
-
Yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan ve arkası bir duvara verilen çatı
- "Odalarımıza gitmek üzere sundurmadan sofaya geçmeye hazırlandığımız sırada bir haberle karşılaştık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Üstü kapalı balkon, evlerin önündeki taşlık
- "Hanın sundurmasına çıktığım zaman yemiş dolu tabaklar dizilmiş masa hazırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sundurmak işi
- SULANMAK
-
-
[nsz]
Sulama işi yapılmak
- "Tarla sulandı."
-
Sulu duruma gelmek
- "Geceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor." (Atilla İlhan)
-
Suyu çoğalıp yoğunluğu azalma
- "Kanı sulandı."
-
Göz yaşarmak
- "Otomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek
-
[-e]
İmrendiğini açığa vurmak
- "Bizim çiçeklere sulandı."
-
[-e]
Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek
-
[nsz]
Sulama işi yapılmak
- SUNTURLU
-
-
[sıfat]
Yaman, adamakıllı, dehşetli
- "Çorbaya herkesten önce daldığı için annesinden sunturlu bir azar işitiyor." (Atilla İlhan)
-
Gösterişli, görkemli
- "Nasıl, şimdi sizin falcıların içinde de böyle sunturlusu var mı?" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Yaman, adamakıllı, dehşetli
- SUÇLANIŞ
- ...