Başında su olan 7 harfli 40 kelime var. Su ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde su olan kelimeler listesine ya da sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında su bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SULAMAK
-
-
[-i]
Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
- "Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu." (Peyami Safa)
-
Hayvana su vermek, suvarmak
-
Para ödemek, vermek, harcamak
- "Sabah sabah beş milyon lirayı suladık."
-
[-i]
Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
- SUÖLÇER
-
-
[isim]
Su vb. akışkanlara ilişkin derinliği ve ağırlığı, basıncı ölçmeye yarayan alet, hidrometre
-
[isim]
Su vb. akışkanlara ilişkin derinliği ve ağırlığı, basıncı ölçmeye yarayan alet, hidrometre
- SURATLI
-
-
[sıfat]
Yüzü gülmez, somurtkan
-
[sıfat]
Yüzü gülmez, somurtkan
- SUVARMA
-
-
[isim]
Suvarmak işi
-
[isim]
Suvarmak işi
- SULFATA
-
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- "Sizin sulfatalarınız tesir etmiyor. İçine nişasta karıştırıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- SUÇLAMA
-
-
[isim]
Suçlamak işi, itham
- "Hemen hemen her faturasının karşısında bir başka fatura, her suçlamaya da bir karşı suçlama vardı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Suçlamak işi, itham
- SURNAME
- ...
- SUSAYIŞ
-
-
[isim]
Susama işi veya biçimi
- "Hürriyetler dahi milletten bu adalet susayışını gidermemiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Susama işi veya biçimi
- SUSAMAK
-
-
[nsz]
Su içme gereksinimi duymak
- "Yazın susamışken, birdenbire bir soğuk su içtiniz mi, bir sancı, bir ağırlık oturuverir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Çok istemek, özlemek
- "Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Su içme gereksinimi duymak
- SULTANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili
- "Zevcesi, bu sultani, bu muhteşem gururuyla ne kadar güzeldi." (Peyami Safa)
-
[isim]
1908'den sonra Osmanlı ülkelerinde, bugünkü lise dengi öğretim kurumu
- "Koskoca bir sultani mualliminin anası olmak!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Mısır, Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını
-
[isim]
Çekirdeksiz bir tür üzüm
-
[sıfat]
Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili
- SULATMA
-
-
[isim]
Sulatmak işi
-
[isim]
Sulatmak işi
- SULANMA
-
-
[isim]
Sulanmak işi
-
Bazı nesnelerin, havanın nemini soğurarak çözünme özelliği
-
[isim]
Sulanmak işi
- SUSAMSI
-
-
[sıfat]
Susamı andıran, susama benzeyen, susam gibi
-
[sıfat]
Susamı andıran, susama benzeyen, susam gibi
- SULULUK
-
-
[isim]
Sulu olma durumu
- "Bazen çok komiklik ve sululuk ettiği olur." (Haldun Taner)
-
Yersiz şakalar yapma veya kadınlara tatsız iltifatlarda bulunma durumu
- "Seyircilerin alışılmış sululuklarından, laf atmalarından kaçındıklarını gördü." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Sulu olma durumu
- SURİNAM
- ...
- SUFİLİK
- ...
- SULANTI
-
-
[isim]
Sulanma, cinsel isteği gösterme, asılma
- "Ben erkek kalmak isterim, sulantı bana düşer ama beceremiyorum, odasından da ayrılamıyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sulanma, cinsel isteği gösterme, asılma
- SUNULMA
-
-
[isim]
Sunulmak işi
-
[isim]
Sunulmak işi
- SURETEN
- ...
- SUVARIM
-
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı