Başında su olan 4 harfli 15 kelime var. Su ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde su olan kelimeler listesine ya da sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında su bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SUVA
- ...
- SUŞİ
-
Kelime Kökeni : Japonca
-
[isim]
İnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği
-
[isim]
İnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği
- SUAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soru
- "Hatıralarını anlattığı sırada Atatürk'e bir sual sormuştum." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Soru
- SULH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barış
- "Yurtta sulh, cihanda sulh." (Atatürk)
- "Yüz milyon lira alacaklıyken kırk milyon liraya sulh oldu."
-
[isim]
Barış
- SURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
- "İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
- SUNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapma, yapay, takma
-
Yapmacık, eğreti
-
[sıfat]
Yapma, yapay, takma
- SUMO
- ...
- SUMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı
-
[isim]
İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı
- SUNA
-
-
[isim]
Erkek ördek
- "Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında." (Karacaoğlan)
-
Göl ördeği
-
[isim]
Erkek ördek
- SULP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bel kemiği, omurga
- "Yarım asır evvel göç etmiş Çekoslovak Yahudisi bir babanın sulbünden geliyordu." (Haldun Taner)
-
Döl, nesil, zürriyet
-
[sıfat]
Katı
-
[isim]
Bel kemiği, omurga
- SUCU
-
-
[isim]
Su satan veya evlere su taşıyan kimse, saka
-
[isim]
Su satan veya evlere su taşıyan kimse, saka
- SUNU
-
-
[isim]
Sunulan şey
- "İlk Çağın insanları sunu niyetine öd ağacı gibi, günlük gibi güzel koku saçan bitkiler yakarlardı." (Azra Erhat)
-
Ön söz, takdim
-
Piyasaya mal çıkartma, arz
-
[isim]
Sunulan şey
- SURA
-
-
[isim]
Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş
- SUFİ
- ...
- SULU
-
-
[sıfat]
Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı
- "Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Suyu çok olan
- "Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu." (Ömer Seyfettin)
-
İçine su katılmış, sulandırılmış olan
- "Sulu süt."
-
Yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya gereksiz iltifatlarda bulunan (kimse)
- "Ben diyor, akşamdan beri onu kolluyorum. Bilirim sarhoşluğu suludur." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı