Sonunda st olan 4 harfli 18 kelime var. ST ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde st olan kelimeler listesine ya da başında st olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIST
...
JEST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket
    • "Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Son derece heyecanla konuşuyor, elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu." (Ali Naci Karacan)
  2. Beklenmedik iyi davranış

HÖST

  1. [ünlem] At, katır, sığır vb. hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü
    • "Höst, höst, diye bağırdı. At oralı olmadı." (Abbas Sayar )
  2. Bir kimseyi uyarmak için kullanılan bir seslenme sözü

KAST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri

PİST

  1. [ünlem] Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü

BÜST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü
    • "Vücudundaki oransızlık, nereden geliyor; büstü, bacaklarından daha mı uzun?" (Atilla İlhan)
  2. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü
    • "Atatürk büstü."

POST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüylü hayvan derisi
    • "Kaplan postu. Geyik postu."
    • "Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabildi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Sabiha Hanım'ı eğlendirmek bahanesiyle konağa postu sermiş." (Halide Edip Adıvar)
  2. Tarikatlarda şeyhlik makamı
    • "Hacı Bektaş postu."
    • "Sen o zamana kadar postu çoktan deldirmiş, kuyruğu titretmiş olursun."
  3. Makam
    • "Post kavgası. Post peşinde koşmak."
  4. Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz

KİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sporlu bitkilerde, özellikle mantarlarda, su yosunlarında görülen, bir veya birkaç hücreden oluşmuş organ
  2. İçi koloit, yağ vb. sıvı veya yarı sıvı bir madde ile dolu patolojik torba
  3. Tek hücrelilerin veya çok hücreli küçük hayvanların uygun olmayan şartlarda veya çoğalma sırasında çevrelerine saldıkları kendilerini korumaya yarayan dayanıklı kapsül

REST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü
  2. Karşı çıkış

TEST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
  2. Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
    • "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir." (Haldun Taner)
  3. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
    • "Bilimsel testler karganın attan daha zeki olduğunu saptayalı hanidir." (Haldun Taner)
  4. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

DEST
...
ŞİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kolayca yapraklara ayrılabilen, silisli, alüminli tortul kayaçların genel adı
  2. Kömürle karışık bütün moloz maddelerinin bilimsel adı
  3. Kil taşı

HOST
...
PEST

  1. [sıfat] Pes (II)

DOST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı
    • "Dostlar beni hatırlasın." (Âşık Veysel)
    • "Yolda iki dost edinip on gün birisinin, on gün ötekinin erzak torbasından karnını doyurdu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Otelde tanıdıkları içinde en çok sevdiği Edibe Hanım, kendi kendine bulup dost olduğu bir genç hanım." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Doğrusu böyle bir düğün dostlar başınaydı. Arkadaşları arasında, günlerden beri hep bunun lafı ediliyordu." (R. Çalapala)
  2. Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo
    • "Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Sahibine sevgi gösteren hayvan
    • "Köpek insan dostudur."
  4. Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse
    • "Kitap dostu."
  5. [sıfat] İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan
    • "Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar." (Tarık Buğra)

MEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sarhoş
    • "Kendisini mest eden, krallaştıran kuvvet, artık kendi başını yiyecek kadar büyümüştü." (Tarık Buğra)

TOST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek

RAST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Doğru, düzgün
    • "Bu kadın kadar tamahkâr bir insana ömründe rast gelmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Üç kurşun attı, ikisini rast getirdi."
    • "İşi rast gidiyor."
  2. [isim] Tesadüf
    • "Kumaşın iyisi bana rast geldi."
    • "Neşeli bir anında rast getirip dilediğimi söyledim, hemen kabul etti."
  3. [isim] Atılan şey hedefi vurma
    • "Çok ev aradım ama hiçbir yerde rast gelmedi."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü