Başında soğuk olan 11 kelime var. Soğuk ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde soğuk olan kelimeler listesine ya da sonu soğuk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında soğuk bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SOĞUKLAŞTIRMAK
SOĞUKKANLILIK, SOĞUKLAŞTIRMA
SOĞUKLAŞMAK
SOĞUKKANLI, SOĞUKLAMAK, SOĞUKLAŞMA
SOĞUKLAMA
SOĞUKLUK
SOĞUKÇA
SOĞUK
K O S U Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
SOĞUK
4 Harfli Kelimeler
OKSU, SOKU
2 Harfli Kelimeler
OK, SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOĞUKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Soğuk duruma getirmek
-
[-i]
Soğuk duruma getirmek
- SOĞUKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Soğuklaştırmak işi
-
[isim]
Soğuklaştırmak işi
- SOĞUKKANLILIK
-
-
[isim]
Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık
- "Soğukkanlılığımı kaybetmek, terbiyesizlik etmek üzereyim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık
- SOĞUKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Soğumak
-
İlgisiz, isteksiz, sevimsiz bir durum almak, soğuk davranmak
-
[nsz]
Soğumak
- SOĞUKLAŞMA
-
-
[isim]
Soğuklaşmak işi
-
[isim]
Soğuklaşmak işi
- SOĞUKKANLI
-
-
[sıfat]
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi
- "Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Büyük kumandanların harp zamanı soğukkanlı olmasını tavsiye ederler fakat elde değil, diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi
- SOĞUKLAMAK
-
-
[nsz]
Üşüterek hastalanmak, soğuk almak
- "Yetmişi geçmiş, o hâline bakmadan geçende kahveye gitmiş, soğuklamış mı sana." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Üşüterek hastalanmak, soğuk almak
- SOĞUKLAMA
-
-
[isim]
Üşüterek hastalanma, soğuk algınlığı
-
[isim]
Üşüterek hastalanma, soğuk algınlığı
- SOĞUKLUK
-
-
[isim]
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet
- "Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler
-
Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer
- "Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik
- "Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle evet efendim, dedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sevimsiz olma durumu, antipati
-
Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması
-
Cinsel istek duymama durumu
-
[isim]
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet
- SOĞUKÇA
-
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
-
[zarf]
Soğuk bir biçimde
- "Getir biraz para ver diye el açmak soğukça kaçıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
- SOĞUK
-
-
[sıfat]
Isısı düşük olan, sıcak karşıtı
- "Bu el soğuktu ve titriyordu." (Peyami Safa)
- "Soğuk almak yahut hırsızlara soyulmak tehlikesi de yok." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Suat ilgilerine heyecanla karşılık vermiyor, biraz uzak ve soğuk duruyordu." (Atilla İlhan)
- "Bir cenaze alayında böyle bir latife az buçuk soğuk kaçmakla beraber pek yersiz de sayılmazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üşütecek derecede ısısı olan
- "Güneşli, soğuk bir gündü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Isının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu
- "Karın soğuğu başka bir tür soğuktur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
İlgisiz, sevimsiz bir biçimde veya memnuniyetsizliğini belli ederek
-
Duygudan, sevgiden yoksun olan, yakın ve içten olmayan, ilgisiz
- "Soğuk tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar." (Refik Halit Karay)
-
Sevimsiz veya yersiz, antipatik
- "Bu soğuk, yavan sözler zevkimi rencide ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Cinsel istek duymayan
- "Soğuk bir kadın."
-
[sıfat]
Isısı düşük olan, sıcak karşıtı