Başında se olan 7 harfli 118 kelime var. Se ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde se olan kelimeler listesine ya da sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında se bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SECCADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte, halı, kilim, post veya kumaştan yaygı, namazlık
- "Bir zahit gibi seccadesinin üstünde, bir müddet daha şaşkın ve dalgın oturup kalıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte, halı, kilim, post veya kumaştan yaygı, namazlık
- SEDYECİ
-
-
[isim]
Sedye taşıyan kimse
-
[isim]
Sedye taşıyan kimse
- SEMAHÇI
- ...
- SENTAKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söz dizimi
-
[isim]
Söz dizimi
- SEBEPLİ
-
-
[sıfat]
Sebebi olan
-
[sıfat]
Sebebi olan
- SEMERCİ
-
-
[isim]
Semer yapan veya satan kimse
-
[isim]
Semer yapan veya satan kimse
- SELÜLOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerde hücre yapısının büyük bir bölümünü oluşturan kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat (C6H10O5)
-
[isim]
Bitkilerde hücre yapısının büyük bir bölümünü oluşturan kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat (C6H10O5)
- SEMERLİ
-
-
[sıfat]
Semeri olan (yük hayvanı)
-
[sıfat]
Semeri olan (yük hayvanı)
- SENARYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin
- "Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan
-
[isim]
Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin
- SERİLME
-
-
[isim]
Serilmek işi
-
[isim]
Serilmek işi
- SEMPTOM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bulgu
-
[isim]
Bulgu
- SERSERİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan (kimse)
- "Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan kimse
-
Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.)
- "Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan (kimse)
- SEKİLİK
-
-
[isim]
Tribün
-
[isim]
Tribün
- SEMAVER
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Özellikle çay demlemekte kullanılan, içinde kömür yakacak ocağı bulunan, elektrikle de çalışabilen, bakır, pirinç vb. metallerden yapılmış musluklu kap
- "Semaverde demlenmiş çayın zevki başkadır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Özellikle çay demlemekte kullanılan, içinde kömür yakacak ocağı bulunan, elektrikle de çalışabilen, bakır, pirinç vb. metallerden yapılmış musluklu kap
- SEVİLME
-
-
[isim]
Sevilmek durumu
-
[isim]
Sevilmek durumu
- SEYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
- SELZEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sel felaketine uğramış, selden zarar görmüş kimse
-
[isim]
Sel felaketine uğramış, selden zarar görmüş kimse
- SERİNCE
-
-
[sıfat]
Az serin, serine yakın
-
[sıfat]
Az serin, serine yakın
- SEDEFSİ
-
-
[sıfat]
Sedefi andıran, sedefe benzeyen, sedef gibi, sedefimsi
-
[sıfat]
Sedefi andıran, sedefe benzeyen, sedef gibi, sedefimsi
- SEFAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık
- "Bir memlekette zenginlik başlar da bir parça eğlence ve sefahat da başlamaz olur mu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Eğlence
- "Geliri, istese veyahut karakteri uygun olsa, değil rahat yaşamaya, sefahat hayatı sürmeye müsaitti." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık