Başında se olan 6 harfli 93 kelime var. Se ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde se olan kelimeler listesine ya da sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında se bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEFERİ
- ...
- SELİMİ
- ...
- SERGEN
-
-
[isim]
Raf
-
Nesnelerin, insanlara gösterilmek, satılmak için sergilendiği camlı bölme veya yer, camekân, vitrin
-
[isim]
Raf
- SENDEN
-
-
birisi tarafında olan (kimse)
- "Nihayeti bulunmaz bir sen ben davasına düşmüşler." (Ömer Seyfettin)
- "Kuşağından mendilini çıkarıp göz yaşlarını sildi. -Ya Rabbi sen bilirsin, ya Rabbi sen bilirsin diye söylendi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Başını kaldırdı, seni seni diyerek başını sallayıp gülümsedi." (Haldun Taner)
-
birisi tarafında olan (kimse)
- SERSEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan
- "Gürültüden sersem oldum."
-
Düşünmeden hareket eden, ne yaptığının farkında olmayan
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan
- SEKTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Başkalarının siyasi, dinî vb. düşüncelerine, inançlarına karşı çıkan, katı ve hoşgörüsüz davranan (kimse)
-
Katı, hoşgörüsüz (düşünce, tutum)
-
[sıfat]
Başkalarının siyasi, dinî vb. düşüncelerine, inançlarına karşı çıkan, katı ve hoşgörüsüz davranan (kimse)
- SERKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kafa tutan, başkaldıran
- "Ün salmış nice serkeş efeleri kendime bent etmiş, nice açları doyurmuş, nice çıplakları giydirmiş..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kafa tutan, başkaldıran
- SEKMEN
-
-
[isim]
Tabure
-
Basamak
-
[isim]
Tabure
- SELCİK
-
-
[isim]
Küçük sel
- "Ufak bayırlardan akan billur gibi selcikler arasından araba ile yavaş yavaş geçmek ne ömür oluyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Küçük sel
- SERİLİ
-
-
[sıfat]
Serilmiş, yayılmış
- "Başını, masanın üzerine serili bir plana eğdi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Serilmiş, yayılmış
- SEKİLİ
-
-
[sıfat]
Sekisi olan
-
[sıfat]
Sekisi olan
- SEKLEM
-
-
[isim]
Kıldan, yünden dokunmuş çuval
-
[sıfat]
On batman (un, vb.)
-
[isim]
Kıldan, yünden dokunmuş çuval
- SEPTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuşkucu
-
[sıfat]
Kuşkucu
- SEMERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yemiş, meyve, ürün
- "Nitekim bu hummalı faaliyet, semeresini vermekte gecikmedi." (Haldun Taner)
-
İstenilen sonuç, verim
-
[isim]
Yemiş, meyve, ürün
- SEZMEK
-
-
[-i]
Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek
- "İkinci Dünya Savaşı'na doğru gittiğimizi en evvel sen sezmiştin." (Refik Halit Karay)
-
Anlamak, fark etmek
- "Onun deli sayılmasının sebeplerini gizlice biz de sezerdik." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek
- SEDALI
-
-
[sıfat]
Ötümlü
-
[sıfat]
Ötümlü
- SEKOYA
-
-
[isim]
Kozalaklıların porsukgiller familyasından, Kaliforniya'da yetişen, 100-130 m boyunda, büyük bir orman ağacı (Sequoia)
-
[isim]
Kozalaklıların porsukgiller familyasından, Kaliforniya'da yetişen, 100-130 m boyunda, büyük bir orman ağacı (Sequoia)
- SEYREK
-
-
[sıfat]
Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı
- "Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı." (Peyami Safa)
-
Çok bulunmayan, az rastlanan, nadir
-
[zarf]
Uzun zaman aralıklarıyla, arada sırada, binde bir, nadiren, bayramdan bayrama, bayramda seyranda
- "Evinden pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Aralıklı olarak, aralıklı bir biçimde, nadir, nadiren
-
[sıfat]
Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı
- SEĞMEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
-
[isim]
Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
- SEKSEN
-
-
[isim]
Yetmiş dokuzdan sonra gelen sayının adı
- "Ama şimdi, bir çift lastik için seksen kapının ipini çekiyoruz." (Reşat Enis)
-
Bu sayıyı gösteren 80, LXXX rakamlarının adı
-
[sıfat]
Sekiz kere on, yetmiş dokuzdan bir artık
-
[isim]
Yetmiş dokuzdan sonra gelen sayının adı